21 Temmuz 2023 Cuma

20 Temmuz 2023 Kıbrıs Barış Harekatı 49.Yıldönümü-Yılmaz Parlar





  20 Temmuz Kıbrıs Türkü'nün Var Olması

Kıbrıs Türk Kültür Derneği İstanbul Şubesi, KKTC'nin 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nın 49. yıl dönümünde KKTC İstanbul Konsolosluk himayesinde düzenlediği resepsiyonda okunan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar mesajında “20 Temmuz Kıbrıs Türkü'nün var olma mücadelesidir.” Anlamında günün mana ve ehemiyetini bildiren sözcüktü. 



Başkanlığını Zehra Bilge Eray’ın yaptığı Kıbrıs Türk Kültür Derneği İstanbul Şubesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) İstanbul Başkonsolosluğu ile birlikte, KKTC'nin 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nın 49. yıl dönümü münasebetiyle Beşiktaş'taki Yıldız Parkı Çadır Köşkü'nde resepsiyon düzenledi.



Gerçekleşen resepsiyona İstanbul Vali Yardımcısı Özlem Bozkurt Gevrek, KKTC'nin İstanbul Başkonsolosu Seniha Birand Çınar, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ali Sivri ile askeri yetkililer, (TKKTTO ) Kuzey Kıbrıs, Türk Ticaret odası Derneği Başkanı Uğur Özgöker, İstanbul Turizm Platformu  Direktörü  Dr. Şengül Altan Arslan, Başarılı Uluslar arası Avrasya zirveleri düzenleyen  Marmara Vakfı Temsilcisi Engin Köklüçınar, Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr.  Hasan Akün başta olmak üzere Kıbrıs gazileri, Dışişleri Bakanlığı temsilcileri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi temsilcisi, siyasi parti temsilcileri ve seçkin elit davetliler katıldı.



Resepsiyon başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere  gazilere saygı duruşu ve ardından tüm katılımcıların yükses sesle İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.



Erenköy mücahit Özmen İkibiroğlu tarafından, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın gönderdiği mesaj okundu.



KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın mesajı, "Kıbrıs Türkü'nün var olma mücadelesinde en önemli anlardan olan 20 Temmuz 1974'ün 49. yılını idrak ediyoruz. Kıbrıs Türkü'ne barışı ve huzuru getiren Mutlu Barış Harekatı'nda şehit düşenleri rahmetle yad ederken tüm gazilerimizi de minnetle selamlıyorum." özetindeydi



Resepsiyonda Kıbrıs Türk Kültür Derneği İstanbul Şube Başkanı Zehra Bilge Eray yaptığı konuşmasında tüm olayların tarihçesine ufuk turu attırdı. Türklere karşı Rum zorbalığını, EOKA terör örgütünün katliamlarını, Türk Mukavemet Teşkilatı'nın kuruluşunu ve Kıbrıs Barış Harekatı'nı özetledi.



Kıbrıs Adasında 1974 harekatına kadar giden sürecde  ilk adımlar 1950’li yıllarında başlandı. Rumlar, Yunanistan’a katılmak için çeşitli faaliyetlere girişince Türkiye de meseleye dahil oldu. Adada iki toplumlu bir devletin kurulması için harekete geçildi. Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin yürüttüğü görüşmeler sonucunda 1959 yılında Türk ve Rum halklarının ortak yönetecekleri bir Kıbrıs Devleti’nin kurulması kabul edildi. Varılan mutabakata göre Türkiye, Yunanistan ve İngiltere garantör ülkeler oldu. Kıbrıs’ta anayasal düzeni bozmaya yönelik herhangi bir girişimde bu üç devlete müdahale yetkisi verilmiş oluyordu. 



Kıbrıs Devleti kuruldu Barış bir türlü oluşmadı. Rum siyasetçiler, Yunanistan’la birleşme amacından hiç vazgeçmedi. Rumların bu yolda örgütlenerek harekete geçmesi çok sürmedi. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı olarak seçilen Makarios öncülüğünde kurulan EOKA (Kıbrıs Milli Mücadele Örgütü) adlı Rum örgütü, Türklere karşı saldırılara başladı. Ada'da Kıbrıs Türkü'nün sağduyulu ve barışçıl tutumlarına rağmen Rumların, Kıbrıs Türklerinin malına el koyduğu ve işkencelerle şehit edildi. 



Türkiye Cumhuriyeti, 20 Temmuz 1974'te garantör devlet olarak müdahale hakkını kullandı. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Kıbrıs Barış Harekatı'na karadan, denizden ve havadan başlamış oldu.

Türk askeri, 20 Temmuz 1974'te gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı ile tarihin sayfalarına altın harflerle yazdırdı. Kıbrıs Türkü'nün özgürlüğünü ve bağımsızlığını ilan etdi.



.Zehra Bilge Eray’ın yaptığı konuşmanın duygusal sözleri ise "Vatanımız olan Kıbrıs topraklarına hemen her aileden şehitler ve kayıplar verdik. Özgürlüğümüz ve bağımsızlığımız için büyük imkansızlıklara rağmen 7'den 70'e çocuk, genç, ihtiyar birlik ve beraberlik içinde direndik ve savaştık. 1974 yılı 20 Temmuz günü, ikinci kez şanlı Türk ordumuzla, Mehmetçiklerle kucaklaşana kadar biz mücahitler, mücadelemize devam ettik.

Bugün birilerinin telaffuz ettiği gibi Kıbrıslı değil, Kıbrıs Türkü'yüz. Kanlarıyla, bayrağı bayrak, Kuzey Kıbrıs'ımızı bize vatan yapan Mehmetçiklere, mücahitlere ve ana vatanımıza sonsuz şükran borcumuz vardır. Dünyaya ve özellikle Kıbrıs'ta ve Türkiye'de duyması gereken herkese haykırıyoruz ki, o bayrak gönderden indirilemeyecek, KKTC, Güney Kıbrıs'a yamanamayacaktır." İfadeleri yoğun alkış aldı.

KKTC'nin İstanbul Başkonsolosu Seniha Birand Çınar da konuşması aynı zamanda veda niteliğinde oldu.

Bandonun icra edeceği Mücahitler Marşı"ndan bir bölümü dokunaklı, gözleri dolarak okudu.



Konsolos Birand Çınar, "20 Temmuz'un 49'ncu yıl dönümü. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100'ncü yıl dönümü. Bu tarihler hepimize Türk ulusunun ne yollardan geçip bu noktaya geldiğini, ne mücadeleler verdiğini anlatmaktadır. 11 yıllık bir hak, hukuk, hayatta kalma mücadelesi vardır. Ve bu çerçevede hep hatırlatmak isterim. Birleşmiş Milletler Barış Gücü adaya 1964'te konuşlandırılmıştır. İşte bu mücadelelerden bir tanesi, Kıbrıs Türk halkının 1963-1974 yılları arasında vermiş olduğu varoluş mücadelesidir. İşte 20 Temmuz 1974, bir dönüm noktasıdır. Bu onurlu mücadelede gerisinde. Eğer Rum tarafı Yunanistan'ın söylediği gibi, dünyayı inandırmak istediği gibi, Kıbrıs sorunu 1974'te başlayan bir işgal sorunu olsaydı, o zaman 1964'te Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün Kıbrıs'ta ne işi vardı Bu çerçevede hep hatırlatmak isterim ki BM Barış Gücü, Ada'ya 1964'te konuşlandırılmıştır.20 Temmuz 1974, bu onurlu mücadelede bir dönüm noktasıdır. Gerisinde 11 yıllık hak, hukuk ve hayatta kalma mücadelesi vardır." açıklamalarda bulundu, İstanbul Konsolosluk hizmetinin bitişi ile kısa veda sözleri ile tamamladı.

Resepsiyon "Mücahitler Marşı", "Türk Marşı" ve kahramanlık türküleri eşliğinde sunulan ikramlarla  sona erdi.

yilmazparlar@yahoo.com

20 Temmuz 2023 Perşembe

Körfez Bölgesi Yatırımcıları Zirvesi Kasımda -Yılmaz Parlar





 Körfez Bölgesi Yatırımcıları Zirvesi Kasımda 

Kısa adı UIP olan Uluslararası İşbirliği Platformu (International Cooperation Platform) ile (GCC) Körfez Araştırma Merkezi (The Gulf Research Center) tarafından, Körfez bölge ülkeleri ile Türkiye arasındaki ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine yardımcı olmak adına düzenlenecek olan “(GCC) - Türkiye Ekonomik Forumu 2023” 12-13 Kasım 2023 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşecek.



Körfez Bölgesi yatırımcılarını 12-13 Kasım tarihlerinde İstanbul’da buluşturacak olan zirvenin tanıtım toplantısı 19 temmuz 2023 Çarşamba günü İnterContinental Hotelde yapıldı.

Yönetim Kurul Başkanlığını Cengiz Özgencil’in yaptığı Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) çok başarılı, çok etkin verimli “Boğaziçi  zirveleriyle” birlikte bu Ekonomik Forumuda UİP Olarak Ekonomik açıdan Ülkeye çok değer katacak. 

International Cooperation Platform Kurucusu Cengiz Özgencil ile Körfez Araştırma Merkezi (The Gulf Research Center) Başkanı Dr. Abdulaziz Sager’in ev sahipliğinde gerçekleşecek forum; tarım,  gıda, altyapı, ulaşım, lojistik, turizm, finans, yatırım, sanayi ve enerji alanlarında işbirliği fırsatları ve ortak projelere yönelik ağların kurulacağı nitelikte olacak.

Basın Toplantısında UIP Başkanı Cengiz Özgencil, önce UIP Yönetiminde olan The Gulf Research Center yönetiminde olan Gözde Dizdar, Abdülaziz al Ager, Dr. Abdülaziz Sager, Erşat Hürmüslü, ve Dr. Semir Ferraoğlu’nu tanıtdı.

Türkiye ve körfez ülkeleri  güçlü altyapıları, dünyaya entegre ekonomileri, rekabetçi piyasaları ve girişimci ruhuna sahip iş insanları sayesinde ticaret ve yatırımda çok güçlü bir potansiyeli oluşturacağını inandığımız Forumun tanıtım toplantısında Başkan Cengiz Özgencil Şubat Deprem felaketi hepimizi manevi anlamda çok yıktığını, Kimsenin işine zaman ayıramadığını hatda düşünemediğini daha sonraki seçim ortamı nedeniyle yapmasını planladıklerı bu toplantıya bu tarihe ertelediklerini söyledi.

“Şu anda Dr. Semir Ferraoğlu bizim sağlık grubu icra kurul üyemiz. Erşat Hürmüslü, kuruluşdan beri bu UIP’e çok büyük emeği geçmiş. Hepinizin yakında tanıdığı çok değerli büyüğümüz.

Gözde Dizdar hanım da uzun yıllardır bize icra kurul  üyesi olarak destek veren arkadaşımız. 

Dr. Abdülaziz Sager’in konuşması daha anlamlı. Kendisi hem Körfez Bölgesi'yle ilgili bilgiler verecek hem de Türkiye'ye bakış açısını anlatacak.

Bugünkü ortamda körfez bölgesiyle yaptığımız iş birliği bizim için çok anlamlı. Ve altı aylık üzerinde çalıştığımız müthiş birliğe inanıyorum ki Körfez bölgesinden çok önemli yatırımcıların gelmesiyle Türkiye'deki iş dünyasını bir araya getirecek. Ve bu birliktelik uzun soluklu olacağını düşünüyorum.” dedi




Dr. Abdülaziz Sager, İstanbul'da olmak, sevdiği şehirde olmakdan mutluluk duyduğunu, basın mensupların gelmelerinden müteşekkir olduğunu belirtdi. 

Sager, “Yıllar öncesinden gelen tanınmış firmalarımız var. Daha önce de hem misafir olarak hem de konuşmacı olarak pek çok kez katıldım. Cengiz Bey'in yaptığı etkinliklerine hevesle, ilgiyle çok severek izledim. Türkiye'nin tanıtımı için gerçekten elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Çok iyi gözlemliyorum. Buradayken NATO'nun bir konferansında ne yapalım? 

Türkiye için  gerçekten çok çok önemli bir gündü bizim için ve davetle burada olmak benim için ayrıca büyük bir zevkti. Gerçekten forum çok önemli. Özellikle bilgi paylaşımı, kültür paylaşımı, anlamında. 


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Arap ülkelerini ziyaret ediyor. Çok çok mutluyuz Cumhurbaşkanı'nın ziyaretiyle birlikte onların bir arada olmasıyla beraber doğru yolumuza da hazırız. Doğru yol ilerlemek aynı işte arabasıyla beraber Togg ile geziyor. Bir milyar dolarlık ekonomik gelişim önümüzdeki 2030 yılında yirmi beş milyar dolara çıkması hedeflendiği için çok değerli üzerine geçip yapıldığını gördük. 


Türkiye'den Arap ülkelerine, Arap ülkelerinden Türkiye'ye Körfez Araştırma Merkezi olarak zaten bu etkinliği yaparken gördük ve onunla birlikte ilerlemek istedik. Kullandığımız iki taraf için de önemli olacağına inandığımız konulara odaklanmak istedik

Finans ve bankacılık zaten şu anda halihazırda dört tane körfezden gelen banka aktif olarak Türkiye'de çalışıyor. Endüstri Turizm ve tabii ki turizm sürekliği..Pek çok körfezle insanla karşılaştım. Gerçekten çok güzel bir Türkiye ekonomisinde şu anda bazı sorunlar zor bir dönemden geçse de, zaten geleceği için büyük potansiyel ve hani geleceği için gelişmeye açık. 


Öncelikle çok iyi, önemli bir insan grubu var. Ciddi bir coğrafyaya sahip, doğru çevreye sahip. bilgiye sahip. Kendi iç pazarı yeterince büyük ve tabii ki çevre yani bölgesel önemli bir pazara sahip.


Büyüme için zaten büyük potansiyele sahip. Zor dönemler oldu mu? Her zaman bir yokuş yukarı gitmesi gerekmeyebilir. Zaten bu gibi şeyler düzelmeyle beraber gidecekler diye düşünüyorum. 


Körfez ekonomisi gayet kuvvetlenerek kendine geldi. Üreticisiyle görüştüm ve bu formun amacını anlatmaya çalıştım ama konuştuğumuzda bu forumun yapılmasında bizim bütün desteğinize sahip olduklarını söylediler ve zaten bu kapsamda da etkinlikle birlikte bir görüşme burada gerçekleşti. Ticaret odalarının da bir mesleğe sahibiz. Birkaç zaten dediğimiz şirketler arası şirketlerin yapacağı iş birliktelik ile birlikte zaten arttıracağımız için ticaret odalarında bu etkileşim çok çok önemli. 



Hedef sektörleri üzerinden pek çok analiz ve akademik paylaşımlarda bulunacağız. Fırsatları değerlendirebilmeleri için yatırımcılara bu fırsatları sunacağız..” şeklinde özetledi  


Gerçektende; Küresel krizle birlikte; Körfez Bölgesi'ndeki bankalarda ciddi anlamda likidite ve maliyet artışı yaşandı. Körfez bankalarının fonlaması sermaye piyasalarından gelmekteydi. Sermaye piyasaları çok ciddi çalkanınca bankaların fonlaması da sarsıldı.. 


Ancak, Küresel kriz döneminde yara alan Körfez yatırımcısının Türkiye'ye olan ilgisinin yeniden artmaya başlıyor.

Türkiye'de enerji, alt yapı, gayrimenkul, sağlık ve perakende başta olmak üzere tüketiciye dokunan her sektörün Körfez yatırımcısının ilgisini çektiğini ve bu alanlarında önemli büyüme potansiyeli görüyorlar.

Türkiye pazarına gerek özel sermaye fonları aracılığıyla, gerek satın alma yoluyla giriş yapmak için yeniden fırsat kollamaya başladıkları görülüyor.

yilmazparlar@yahoo.com


22 Haziran 2023 Perşembe

SKAL İstanbul Kulübü Tarihi Pera’da-Yılmaz Parlar





 


SKAL İstanbul Kulübü Tarihi Pera’da, 

SKAL İstanbul Kulübü geleneksel aylık toplantı sonrası Kültürel projeleri kapsamında, kültür gezilerine devam ediyor. 2023 Haziran ayı toplantı sonrası rotası Tarihi Pera’ydı. 



İBB tarafından yenilenen tarihi bina Casa Botter ile Metro Han’ı gezi öncesinde, Rehberler Oda Başkanı Sedat Bornovalı ve Kültür İstanbul A.Ş. Yatırım, Proje ve İş Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı Onur Aldı tarafından, SKAL İstanbul Kulubü üyelerine bu iki tarihi bina bilgilendirildi. 



2023 haziran ayı The Marmara Pera Hotelde Genel Müdürü Mert Özcan’ın ev sahipliğinde yapılan toplantıya Başkan Can Arınel, Yönetim kurul üyeleri, Mustafa Yalçın, Meltem Tepeliler, Eski SKAL İstanbul Kulübü Başkanı ve USDF Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Önen, Seyhan Ayel Girit, Tülay Kurtuldu, Marmara SKAL Başkanı Melih Kırlı, Eski SKAL İstanbul Kulübü Başkanları, Bahar Birinci, Başta olmak üzere üyeler Katıldılar.



Yönetim Kurul Üyesi Mustafa Yalçın ön konuşma ile birlikte Misafirleri takdim etdi. Misafirler arasında; Özkan Alkan misafiri Tahsin Türkoğlu, Öznur Çilingiroğlu misafiri Tolom Sökmen, Elif Altınok misafiri Rana Ünsal, Misafiri Serdar Keskin. Rize Sağlık Kulübü işletmecisi. Diyarbakır bölgesinde yeni kurulacak olan Mezopotomya SKAL Başkanı ve TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Akyıl, İstanbul Turizm Platformu Koordinasyon biriminden Funda Kesiciocak ve Mertcan Topal, Türkiye Otelciler Birliği-TÜROB Başkanı Müberrar Eresin, İBB Turizm Müdürü Hüseyin Gazi Coşan, Kültür A.Ş. Müdür Yardımcısı Onur Aldı, Eski Rehberler Odası başkanı Sedat Bornavalı ve pek çok Turizm üst düzey temsilcileri yer aldı.Yönetim Kurul Üyesi Mustafa Yalçın, Konuşması için Başkan Can Arınel’i davet etdi 



Başkan Can Arınel, yaz aylarındaki kapalı alan toplantıları yapmaya pek alışkın olmadıklarını söyleyerek “ Haziran ayında biraz kapalı bir mekanda sizleri burada ağırlıyoruz. Çünkü çok özel bir programımız var.” Sözleriyle İBB tarafından yenilenen  Pera Bölgede bulunan iki tarihi bina  Casa Botter ile Metro Han’ı gezeceklerini hatırlatdı. Arınel “Kulübümüze önemli destekler vermiş iki üyemizi onurlandırıyoruz. Sinan Babila ve Corc Küdyan 50 yılı aşmış SKAL’a hizmet vermiş üyemiz. Onlarla birlikte SKAL Tost ritueli yönetim kurulu üyelerini de sahneye davet ediyorum.” Dedi  

Geleneksel SKAL Toast, Başkanlar ve Yönetim Kurul üyeleri ile birlikde birkaç yabancı dil versiyonla yapıldı.



Sinan Babila ve Corc Küdyan 50 yıl plaketleri takdim edildi.

Başkan Can Arınel “Barış ve dostlukla birleştirici gücü sadece bu ülkenin içerisindeki turizmle uğraşan herkesi değil yurt dışından da yaklaşık 14 bin kişiyi turizm sektöründeki 14 bin kişiyi bir araya getiriyor. Onun için dünyadaki bu en büyük mesleki organizasyon olan SKAL’ın parçası olduğumuz için hepimiz gurur ve onur duyuyoruz. Türkiye'deki SKAL hareketi başladığı 1956 yılından bu yana en başından başlayarak genç yaşlarında görev almış iki önemli turizm duayeni yanımızda. Birisi havacılık sektöründen diğeri yiyecek içecek sektöründe eğlence sektöründen



Sinan Babila'yı George Hidyan'ı hepiniz tanıyorsunuz. Bahar Birinci Başkanımızdan bu yana bahar başkanımızın döneminde başlayan bir bir vefa göstergesi oldu. Derneğimize uzun yıllarını vermiş, emek ve katkılarından dolayı uzun yıllar çalışma göstermiş, desteklerini hissettiğimiz değerli turizm duayenlerini ödüllendirmeye başladık. Bugün de onların bir sonraki adımındayız. Daha sonra bu gelenek Ata Eremsoy Başkanımızla ve Ayşe Önen başkanımızla devam etti. 50 yılın üzerine geçmek bilemiyorum ama çok büyük, çok büyük bir emek.” Hayırlı olsun dileklerle 50 Yıl hizmet plaketlerini takdim etdi.


Can Arınel’in “İstanbul'un Türkiye'de kurulan en eski turizm derneği olmasının yanı sıra Bunlardan bir tanesi de istifa müessesesi.” espirili 16 kez  Corc Küdyan’ın istifa etdiğini söylemesine üzerine Corc Küdyan 17 olarak düzeltdi. 



Corc Küdyan “Sağ olun. Arkadaşlar sizinle beraber olmam beni biraz daha gençleştirdi. Aslında biz senelerimizi doldurduk. Ama sizlerle olunca adeta gençleşiyoruz. Bu nedenle sizlere teşekkür ediyorum. Bize bu mikrofonu vererek, konuşturarak ödülü, ödülümüzü alma fırsatını verdiği için şimdiki yönetime de teşekkür ediyorum. Turizm camiası bana pek çok şey öğretti. Kervansaray üst katında masanın başında oturup da herkesle tek tek ilgilendiğim, zamana bakın 50 sene ve 50 sene bir asır geçti. Bu SKAL’a  harcadığımız zaman demek. Ben 1956 da başladım. Park hotel'inde Adnan Menderes'e, hizmet ettim. O günlerden bu günlere

geldik ama burada 50 sene harcamak hakikaten insana huzur veren bir okul. Neden biliyor musunuz? Çünkü burası değil. Dostluk çeki. Amerikan olarak kurulmuş. Son yıllarda biraz ticarileşmeye başladı ama ne olduğumuzu unutmayın. Aynen. Biz 50 senedir buraya dost olarak geldik. 93 kongresini yaptık. 1700 kişi. Bir daha SKAL tarihinde 1700 kişilik bir kongre olmadı, Daha fazla yer ayıracak mekan yoktu. Gittik aktif spor salonunu kiraladık. Abdi İpekçi spor salonunun bir kısmını kapattık. 



Sokağa çıkma yasağı vardı. Evet. Biz yine de o 1700 kişiyi  ağırladık. 

SKAL olarak bütün bunlar bir tarih ama o kadar tatlı ki hatırlattığımız zaman, onu hatırladığım zaman, günlerimi hatırlıyorum. Sakın unutmayın. SKAL bir dostluk cemiyetidir. Dostluk cemiyeti olarak da kalması lazım. Ticari müessese olduğumuzdan bu yana 10 bin kişi kaybettik. Benim zamanımda 25 bin kişiydik. Türkiye'de 1000 üzerinde SKAL üyesi vardı. Şu anda kaç kişiyiz bilmiyorum. 7 yüz küsür 3 yüz kaybetmişiz. 10 bin kişi de dünyada kaybetmişiz. Neden? Çünkü dostluk dost olmayı unutmaya başladık. Ben çok teşekkür ediyorum bizi bugün andığınız için” dedi


Sedat Bornovalı özetle “Gezinize, belki en kısa yoldan gidersiniz ama hani eğer turizmciler olarak yürürsek biz mutlaka yolu biraz uzatıp en güzel şeyleri göstermeye hevesli olacağımız için acaba neler görürdük diye düşündüm. Bana düşmez. Zaten hani rol çalmak olur ama en azından kim olduğunu, İtalya'nın buralarda ne yaptığıyla ve bir tek başına mı burada bulunuyor? Yoksa belirli bir ortamın mı parçası onu çok kısaca hatırlatabilirim. Bunu hatırlatırken de tabii ki en güzel noktadan şöyle dışarı bakarak pencereye, hemen öndeki hoteliyle güzergahımıza başlayabiliyoruz.” Pera Palas,dan aşlayarak tüm Pera bölgesindeki tarihi binaları ve mimarları anlatdı


Kültür A.Ş. Müdür Yardımcısı Onur Aldı ve İBB yetkili isimlerin verdikleri bilgilere göre;. 



Casa Botter,  Osmanlı’nın Art Nouveau üslubundaki ilk binası olarak öne çıkan Botter Apartmanı, 1900’lerin başında Saray mimarı İtalyan Raimondo D’Aronco’nun imzasını taşıyor. 1900-1901 yıllarına tarihlenen ve “Casa Botter” da olarak anılan yapı, dönemin padişahı II. Abdülhamid’in isteği üzerine sarayın resmi terzisi Jean Botter için inşa ediliyor.  Avrupa modasının esintilerini Pera’ya taşıyan şehrin “ilk modaevi” Botter Modaevi de burada açılıyor. Beş katlı bina (Bodrum katı ile birlikte toplam yedi katlı yapı),  Batılılaşma etkisiyle Beyoğlu ve Galata bölgesinde başlayan apartmanlaşma sürecini yansıtan bir yapı olmasıyla da dönemine ışık tutuyor. Bugün sanat eserlerine ecv sahipliği yapacak.

Metro Han, Fransız mühendis Eugéne-Henri Gavand tarafından tasarlanır. 1871’de inşasına başlanan yapı 1875’te teslim edilir. O dönemlerde Galata – Karaköy arasında çalışan insan yoğunluğunu gözlemleyen Gavand, tünel projesini bu şekilde hayata sokar.

Dünyanın en eski ikinci metrosu

1863’te inşa edilen Londra metrosundan sonra, 573 metre uzunluğundaki, dünyanın en eski ikinci metrosu olan Tünel, bizi yıllardır bir kültürden diğerine ulaştırıyor.

1875’te tek katlı bir istasyon olarak hizmete açılan Tünel’in yönetim büroları 1914’te bir araya getirilir. 6 kat olarak inşa edilen istasyon binasına, 7. kat 1930’lu yıllarda eklenir. İETT, 1939’da Tünel demiryolunu ve Metro Han binasını satın alır ve genel merkez olarak kullanmaya başlar.


Han, bugünkü halini 1971’de alır. İETT, 1983’te Karaköy istasyonunun üstündeki yeni bir binaya taşınana kadar İETT genel merkezi bu binada faaliyetlerini sürdürür.

1900’lerin başından beri İstanbul’un en güzel manzaralarından birine sahip olan Metro Han,  bellek müzesi, kütüphane ve etkinlik alanları olarak hizmet ediyor.

yilmazparlar@yahoo.com


1 Haziran 2023 Perşembe

SKAL Mayıs 2023 Toplantısını Tarihi Yarımada’da Yaptı-Yılmaz Parlar





 SKAL Mayıs 2023 Toplantısını Tarihi Yarımada’da Yaptı

SKAL İstanbul Kulübü, Dünya Müzeler Haftası nedeniyle, İstanbul’un kalbi Turistlerin en gözde yerlerinden biri olan Tarihi Yarımada Sultanahmet Sarnıç Restaurantda gerçekleştirdiği toplantısını, toplantı sonrası İBB tarafından yenilenmiş Yerebatan sarnıcı müze gezisi ile birleştirdi.



Tarihi sarnıçlardan biri olan mekanın turizm hizmeti vermek adına dönüşen Sarnıç Restaurantdaki Mayıs 2023 Toplantıya Başkan Can Arınel, Yönetim kurul üyeleri, Selma Tatar, Mustafa Yalçın, Meltem Tepeliler, SKAL Eski Dünya Başkanı Hülya Aslantaş, Geçmiş dönem Uluslararası SKAL Dernekleri Federasyon Başkanı Faik Alsaç, Eski SKAL İstanbul Kulübü Başkanı ve USDF Yönetim Kurulu  Üyesi Ayşe Önen, Marmara SKAL Başkanı Melih Kırlı, Eski SKAL İstanbul Kulübü Başkanlarıı, Ata Eremsoy, Vedat Başaran. Sadettin Bülbül, Başta olmak üzere üyeler Katıldılar.

Yönetim Kurul Üyesi Mustafa Yalçın ön konuşma ile birlikte Misafirleri takdim etdi. Misafirler arasında; Büyükşehir Belediyesi İstanbul Turizm Platformu Direktörü Dr. Şengül Altan Arslan, İstanbul Turizm Platformu Koordinasyon biriminden Funda Kesiciocak ve Mertcan Topal, Eski Rehberler Odası başkanı Sedat Bornavalı ve pek çok Turizm üst düzey temsilcileri yer aldı.



Yönetim Kurul Üyesi Mustafa Yalçın, “ Biz turizmciler olduğu sürece her şey çok da güzele gidecek. Buradan bakınca da çok çok güzel gözüküyorsunuz zaten. Coşkumuz, moralimiz kesinlikle bozulmayacak, biz evrensel doğruluğu yapmaya devam edeceğiz. Ve müzeler haftasında böyle bin beş yüz yıllık bir mekanda sizleri ağırlamaktan dolayı son derece mutluyuz. Burası şaheser bir mekan. Ben yapımında da bulunmuştum. Bin beş yüz sene önce, Şu gördüğünüz tavanlardan, çimentosundan, her şeyinde emeklerimiz var, alın terimiz var. Çimento var mıydı onlar? Çimento değil, bu özel çakıllar yok. Hem orayı sağlam tutuyor.” Şaka sözlerinden sonra misafirleri Takdim etdi. Konuşması için Başkan Can Arınel’i davet etdi 



Başkan Can Arınel, “SKAL İstanbul Kulübü, tarihe, kültüre ve değerlerimizi gelecek kuşaklara aktarmak konusunda müzelerin üstlendiği bilincinde olarak artık gelenekselleşen bir şekilde uluslararası müzeler haftası nedeniyle her yıl bir müze ziyaretiyle bir araya geliyoruz. Bugün de çok farklı bir mekanın içindeyiz.


Tarihi sarnıcın içinde bir araya geldik. Binlerce yıllık tarihi burada yaşayabilme fırsatına sahibiz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin miras olarak adlandırdığı bir projenin parçası olarak altı yıldır süren uzun bir restorasyon döneminden sonra İstanbul'daki kültür ve turizm hayatına yeniden kazandırılan ya da Yerebatan sarnıcı  müzesinin ziyaretiyle birlikte devam edecek. Hepimiz çok iyi biliyoruz. Dostluk ve barış, turizmin anahtarı..



İstanbul'da bin dokuz yüz elli altı yılından bu yana dostluk ve barışı, tesis edecek her türlü turizm faaliyetini öncülük etmek için çalışıyor. Ben sadece bu zinciri son halkalarından bir tanesiyim. Aramızda bu öncü çalışmaları yürüten büyüklerimiz, geçmiş dönem başkanlarımız var



Bu süreç içerisinde gelen faaliyetlerimizle birlikte bir de geleceğe yönelik önemli bir başka adım atalım istedik. Bu önemli adım Urfa, Mardin ve Diyarbakır üç bini içine alan bölgede yeni bir SKAL oluşumunun yaratılmasıydı. 


Selçuk Nazilli başkanımız burada. Kendisine teşekkür ediyoruz. Onun öncülüğünde olarak bu bölgede yeni oluşumunun ilk adımlarını attık. Mezopotamya Derneği diyelim. Kurumsal ya da kanuni adıyla yılbaşında kurularak hayata geçti. Şimdi Mezopotamya'nın Kuruluş törenini bu çalışmalara referans olan İstanbul Kulübü 12, 13 Haziran tarihlerinde Diyarbakır'da gerçekleştirilecek bölgenin ve ülkemizin turizmine ve tüm insanların barış ve mutluluğuna inanıyorum. Adım atacak bu çalışmadan dolayı emek vermiş kardeşlerime teşekkür ediyorum, kutluyorum. 



Yeni seçilen kulübünün başkanı yönetim kurulu üyesi Mehmet Akyol kardeşimizi kutluyorum.” Dedi.  

Geleneksel SKAL Toast,  Başkanlar ve Yönetim Kurul üyeleri ile birlikde birkaç yabancı dil versiyonla yapıldı.


SKAL Eski Dünya Başkanı Hülya Aslantaş,  Geçmiş dönem Uluslararası SKAL Dernekleri Federasyon Başkanı Faik Alsaç USDF Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Önen nezdinde yeni adayların giriş ritueli  gerçekleşti.



Toplantıya katkılarından dolayı, Sarnıç Yönetici ortak Semih Hazar’a Teşekkür plaketi sunuldu.

Toplantı sonrası Yerebatan sarnıcı gezildi.



Semih Hazar ile Yaptığımız Kısa söyleşide aldığımız bilgilere göre;  Soğukçeşme Sokak’ta yer alan The Sarnıç Restaurant, Büyük Saray ve civarındaki yapılara su sağlamak için M.S. 542 yılında Doğu Roma İmparatoru 1. Jüstinyen döneminde yapılmış. 1980’li yıllarda  temizlenerek onarılmış ve restoran olarak açılan sarnıç, 2019 yılında, Roma döneminin atmosferini yansıtacak şekilde tekrar restore edilmiş, 2021 tarihinden itibaren The Sarnıç Restaurant adıyla hizmet vermeye başlamış.


Tarihi Yerebatan Sarnıcı İstanbul Turizm Platformu yetkililerinden verilen bilgiler özeti Ayasofya'yı yaptıran Jüstinyen, Yerebatan Sarnıcı'nı da yaptırmış ve kentte yaşayanların suya ulaşmasını sağlamıştır. Yerebatan Sarnıcı'na su temininin şehre 19 km uzaklıktaki tatlı su kaynağından su kemerleri ile sağlanmış. Sarnıcın yapımı 38 yıl sürmüş. 336 mermer sütunu aydınlatıyor 9 metrelik kemerli tavandan sürekli damlayan su damlalarına eşlik ediyor


yilmazparlar@yahoo.com