turizm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
turizm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Mart 2025 Cumartesi

Nevruz 2025 İstanbul -Yılmaz Parlar





 Türk Dünyası Nevruz Buluşması Renklerle Dolu

Türk Dünyası Nevruz Buluşması: Renkler, Ezgiler ve Kardeşlik Ruhuyla Dolu Bir Bayram

Her yıl 21 Mart'ta gece ile gündüzün eşit olduğu bu özel gün, doğanın uyanışını, bolluğu, bereketi ve yeniden doğuşu simgeler. Hoşgörü, barış ve kültürel zenginlikleri paylaşmaya da davet eder.



Nevruz, kökenleri binlerce yıl öncesine dayanan bir kültürel miras olarak; dostluk, kardeşlik, barış ve dayanışma mesajlarıyla insanları bir araya getiriyor. UNESCO tarafından 2009 yılında "İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası" olarak kabul edilen Nevruz, farklı milletler tarafından çeşitli etkinlikler ve ritüellerle yaşatılır.



Türk Dünyasında Nevruz Bayramı

Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan gibi ülkelerde Nevruz, halk oyunları, geleneksel yemekler, şenlikler ve ateş üzerinden atlama gibi ritüellerle kutlanır.



Nevruz Coşkusu İstanbul’da, Türk Dünyası Kardeşlik İçin Buluştu

İstanbul’da, Türk dünyasının binlerce yıllık geleneği, Ergenekon’dan çıkışın simgesi olan Nevruz bayramı, coşkuyla kutlandı.

21 Mart 2025’te İBB Kültür Mahallesi’nde düzenlenen Nevruz Bayramı, Türk dünyasının renklerini ve kültürünü bir araya getirdi. Protokolün ve halkın yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte, binlerce yıllık gelenekler coşkuyla kutlandı.



21 Mart 2025 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Mahallesi’nde düzenlenen Nevruz Bayramı kutlamaları, Türk dünyasının kardeşlik ve birlik ruhunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Geniş bir protokolün ve halkın büyük ilgi gösterdiği etkinlik, saygı duruşu ve milli marşlarla başladı. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitler ve gaziler anıldı.



İBB Başkanlığın Nevruz dolayısıyla yayımladıkları mesajlarda, bu özel günün birlik, beraberlik ve dayanışma duygularını pekiştirdiğini belirtti.

Erdebil-Horasan Alevi Ocakları Vakfı Genel Başkanı Ali Eker, Çepni Dernekleri Federasyonu Başkanı Muhammet Arif Genç, Anara Baijanova, Yasemin Pınar, Ergül Önder ve Özbek Kadın Hakları Derneği Başkanı Azade İslamova’nın öncülüğünde organize edilen "Türk Dünyası Kardeş Buluşması" adlı etkinlik, renkli görüntülere sahne oldu. Açılış konuşmalarının ardından demir örs üzerinde çekiçle demir dövülerek Nevruz ateşi yakıldı.



Türk Dünyasının Renkleri Bir Arada

Etkinliğe Özbek Konsolosluğu’ndan Timurbek Hamidov ve Maksudbek Zulunov, Eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, Kıbrıs Konsolosluğu’ndan eski Ekonomi Ateşesi Cahit Kayıarslan,  Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Prof. Dr. Mualla Uydu Yücel, Cemil Kılıç, Araştırmacı Yazar Doç. Dr. Tuğrul Kihtir gibi isimlerin yanı sıra çok sayıda STK temsilcisileri, Siyasi Parti temsicileri ve elit halk katıldı.



Geleneksel Kıyafetler ve Sanatın Büyüsü

Anara Baijanova’nın organize ettiği Türk cumhuriyetlerine özgü geleneksel kıyafetlerin sergilendiği defile, büyük beğeni topladı. Her ülkeden sanatçılar, kendi şarkılarını, türkülerini ve ezgilerini seslendirerek izleyicilere unutulmaz anlar yaşattı. Miniklerin gösterileri ise seyircileri hem gülümsetti hem de büyük alkış aldı. Halk dansları, müzik performansları ile dolu dolu kutlama oldu.



Lezzetlerle Dolu Bir Bayram

Kazak, Kırgız, Özbek, Türkmen ve Kafkas mutfağından örneklerin sunulduğu etkinlikte, Özbek Kadın Hakları Derneği Başkanı Azade İslamova’nın hazırlattığı Özbek pilavı ve Anara Baijanova’nın Kazak mantısı, iftarın ana yemeği olarak öne çıktı. Katılımcılar, Türk dünyasının zengin mutfak kültürünü tadarak bayramın keyfini çıkardı.



İBB Türk Dünyası Kültür Mahallesinde Nevruz Coşkusu, Ergenekon’dan Çıkışın Kutlanışı

Türk milletinin binlerce yıllık töresi olan Ergenekon’dan çıkışı ve yeniden dirilişi simgeleyen 21 Mart 2025 tarihinde İBB Türk Dünyası Kültür Mahallesi’nde gerçekleştirilen Nevruz Bayramı açılış konuşmaları;



Çepni Dernekleri Federasyonu Başkanı Muhammet Arif Genç’in Konuşması

Çepni Dernekleri Federasyonu Başkanı Muhammet Arif Genç, konuşmasında Nevruz’un yalnızca bir bahar bayramı olmadığını, aynı zamanda Ergenekon’dan çıkışın, yeniden dirilişin ve hürriyetin simgesi olduğunu vurguladı. Genç, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Bugün burada Türk dünyasının ortak bayramı olan Nevruz'u kutlamak için bir araya gelmiş olmanın büyük onurunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Baharın gelişi, toprağın kardeşliğin ve dayanışmanın sembolü olan Nevruz aynı zamanda bizler için Ergenekon'dan çıkışın, yeniden dirilişin ve hürriyetin simgesidir. Binlerce yıldır Türk milletinin birlik, beraberlik ve özgürlük ruhunu yaşatan bu kutlu gün, farklı coğrafyalarda yaşayan soydaşlarımızı ortak kültürümüz ve değerlerimiz etrafında birleştiren en önemli geleneklerimizden biridir.”



Erdebil-Horasan Alevi Ocakları Vakfı Genel Başkanı Ali Eker’in Konuşması

Erdebil-Horasan Alevi Ocakları Vakfı Genel Başkanı Ali Eker, konuşmasında birlik ve beraberliğin önemine vurgu yaparak Nevruz’un yalnızca mevsimsel bir değişim değil, ruhların tazelenmesi ve millet olarak kenetlenme günü olduğunu belirtti. Eker’in konuşmasında şu ifadeler dikkat çekti:

“Yıllardır geleneklerimiz arasında Türk'ün bayramı olan bugünü hep birlikte kutluyoruz. Nevruzumuz kutlu olsun! Türk dünyasının ortak bayramı olan bu günü kutlamak için bir araya geldik, birleştik. Tanrı Türk'ün birliğini korusun ve yüceltsin. Eğer bir olursak güçlü oluruz. Eğer gaflete düşersek parçalanırız. Biz her daim bir olacağız.”



Eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek’in Konuşması

Eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, Türk dünyası arasındaki birlik bilincinin önemine dikkat çekerken, Nevruz’un Türk milletinin binlerce yıldır diriliş ve birlik simgesi olduğunu vurguladı. Zeybek, konuşmasında şunları söyledi:

“Bugün Türk ulusunun günüdür. Newruz, Nevruz deyip duruyoruz. Bence Farslar da bunu bizden öğrendiler. Yeni günü Nevruz diye çevirdi. Ama asıl olan bizim kültürümüzdür. Bugün burada bu bilinci daha da güçlendirmemiz gerekiyor. Nevruz, eğlenmenin ötesinde Türklerin bilincine ulaşmalarını sağlayan bir gündür. Kazaklar on gün, Kırgızlar ve Orta Asya’daki diğer Türkler binlerce yıldır bu günü kutlarlar. Bugün dirilişin, yeniden doğuşun günüdür.”



Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu

Halaçoğlu, konuşmasına “Bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.” sözleriyle başladı: Ancak bu sözleri genişleterek, Türk dünyasının tamamının bir bütün olduğunu vurguladı. “Artık bizim vatanımız sadece Türkiye değil, bütün Türk dünyasıdır. Her biri bizim için bir bayraktır ve yere düşmeyecektir,” dedi.



Türk Dünyası Bir Araya Gelmeli

Halaçoğlu, birlik altında toplanmasının gerekliliğine değindi. Ortak bir tarihin yazılması gerektiğini belirterek, “Türk dünyasını bir araya getirip ortak tarihi birlikte yazmalıyız. Bu tarih, Türk dünyasının her yerinde okutulmalı ve tüm Türk milletini bir araya getirecek bir kaynak olmalıdır,” dedi.

Avrupa Birliği örneğini veren Halaçoğlu, “Avrupa Birliği siyasette, ekonomide, her alanda bir birlik oluşturmuş. Oysa onlar tarihte birbirleriyle savaşmışlar, din çatışmaları yaşamışlar ama yine de bir araya gelmeyi başarmışlar. Biz Türkler ise birbirimizden uzak duruyoruz. Birlik olmadığımız sürece büyük bir güç olamayız,” diyerek Türk dünyasının birleşmesi gerektiğini belirtti.



Türk Dünyası, Dünyanın En Güçlü Devletlerinden Biri Olabilir

Türk dünyasının sahip olduğu yeraltı zenginlikleri, petrol, doğalgaz, toryum ve bor gibi kaynaklarla dünyanın en güçlü topluluklarından biri olabileceğini ifade eden Halaçoğlu, genç nesillerin bu ortak tarihin birer parçası olduğunu anlamaları gerektiğini söyledi. “Bunu yapmadan sadece konuşmanın bir anlamı kalmaz,” diyerek konuşmasını sürdürdü.



Her Türk Devleti Bizimdir

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu ancak aynı zamanda Türkmen, Azeri, Kırgız, Kazak, Özbek ve Kıbrıs Türklerinin de vatandaşı olduğunu ifade eden Halaçoğlu, “Her biri benim bayrağımdır. Türk dünyası için can verecek şuura erişmek zorundayız. Bunu yaptığımızda her şeyin üstesinden geliriz,” dedi.



Türk’ün Türk’ten Başka Dostu Yoktur

Halaçoğlu, Türk’ün kurtu kendine simge olarak seçmesini, “Kurt ehlileştirilemez. Kimseye muhtaç olmadan Türk milleti kendi arasında birlik ve beraberlik içinde bu mücadeleyi vermek zorundadır,” sözleriyle açıkladı. Alfabenin tek hale gelmesi gibi tarihin de tek bir bütün olarak yazılmasının önemine vurgu yaptı.

Halaçoğlu, ekonomik işbirliği ve yatırımların da bu birleşmenin temel taşları olacağını belirterek, Türk dünyasının dünyanın en güçlü devlet topluluklarından biri olabileceğini ifade etti.

Nevruz’unuz Kutlu Olsun

Konuşmasını Nevruz Bayramı’nı kutlayarak sonlandıran Halaçoğlu, Türk dünyasının birliğinin önemine bir kez daha dikkat çekti.


Özbek Konsolos



Konuşmasında Nevruz'un farklı kültürler arasında bir köprü olduğunu vurguladı. Türk dünyasının kardeşlik ve birlik mesajlarının yükseldiği bu anlamlı etkinlik olduğunu, Nevruz’un binlerce yıllık geleneğini yaşatırken, Türklük kültürel zenginliği bir kez daha hatırlattı.



Özbek Kadın Hakları Derneği Başkanı Azade İslamova konuşmasında;

 Renklerin, ezgilerin ve lezzetlerin buluştuğu bu özel gün, Türk dünyasının gücünü ve birliğini tüm dünyaya gösterdi. İBB Türk Dünyası Kültür Mahallesi’nde düzenlenen bu Nevruz Bayramı kutlaması, Türk milletinin birlik, beraberlik ve kültürel değerlerini yaşatma amacını taşıyan anlamlı bir etkinlik olarak tarihteki yerini aldı. Ergenekon’dan çıkış ruhunun halen diri olduğu ve geleceğe dair güçlü adımlarla yüründüğünü vurguladı.



Nevruz'un Tarihçesi

Nevruz, kökeni itibarıyla Pers kültürüne dayansa da, Türk dünyasında da önemli bir yere sahiptir. Özellikle Orta Asya Türk devletlerinde ve Anadolu'da binlerce yıldır kutlanan bu bayram, UNESCO tarafından da "İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası" listesine alınmıştır. Nevruz, Türk kültüründe Ergenekon Destanı ile de ilişkilendirilir ve demir dağların eritilerek Türklerin özgürlüğe kavuşmasını simgeler.

yilmazparlar@yahoo.com


6 Aralık 2024 Cuma

Sanat ve Yaratıcılık Rixos'ta Buluştu-Yılmaz Parlar





 Rixos Hotel'de Görkemli Sofra Sergisi ve Masa Tasarım Ödülleri: Türkiye'nin Kültürel Gücüne Övgü

Sanat ve Yaratıcılık Rixos'ta Buluştu
Türkiye Uluslararası Etkinlikler Derneği (TUED) tarafından düzenlenen Masa Tasarım Sergisi'nin görkemli açılışı ve ödül töreni, Rixos Hotel’in zarif atmosferinde gerçekleşti. Etkinlik, hem Türkiye'deki yaratıcı endüstrinin gücünü vurgulayan konuşmalara hem de uluslararası tasarımcıların ilham verici eserlerine sahne oldu.



Meltem Tepeler: "Yaratıcılık ve Tasarımda Türkiye’yi Küresel Bir Marka Haline Getiriyoruz"
TUED Başkanı Meltem Tepeler, açılış konuşmasında etkinliğin üç yıllık gelişiminden ve Türkiye'nin yaratıcı endüstrilerdeki yükselen öneminden bahsetti:
"Bu sergi, Türkiye’yi medeniyetlerin beşiği olarak konumlandırma vizyonumuzun bir parçası. 36 ülkeden 300 uluslararası sektör profesyoneli ve 2500 ziyaretçiyle, yaratıcılık ve tasarımda Türkiye’yi küresel bir ilham kaynağı haline getiriyoruz. İstanbul artık sadece bir turizm destinasyonu değil; aynı zamanda bir tasarım ve yaratıcılık merkezi."

Tepeler, ayrıca dünyanın en iyi lüks marka danışmanları, çiçek tasarımcıları ve Michelin yıldızlı şeflerin katılımıyla gerçekleşecek yaratıcılık konferansının serginin önemli bir parçası olduğunu vurguladı.



Prof. Süleyman Saim Tekcan, "Türkiye İkinci Yüzyılında Bir Rönesans Yaşıyor"

 

Etkinliğin bir diğer dikkat çeken ismi olan ressam ve sanat profesörü Süleyman Saim Tekcan, Anadolu’nun kültürel derinliği ve yaratıcılık potansiyeline değindi:
"Anadolu, uygarlıkların katman katman biriktiği eşsiz bir coğrafya. Cumhuriyetimizin 100. yılında bu toprakların yaratıcı gücünü sergilemekten büyük bir mutluluk duyuyorum. Türkiye, ikinci yüzyılında bir Rönesans yaşamaya hazırlanıyor."

Tekcan’ın konuşması, Türkiye’nin sanatta uluslararası alandaki yerini güçlendirecek adımlar atması gerektiğine dair güçlü bir mesajla sona erdi.



Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, "Türkiye, Güvenilir ve Yaratıcı Bir Destinasyon"
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, etkinliğin Türkiye'nin uluslararası platformdaki imajına katkısını vurguladı:
"Türkiye, artık sadece turistik bir destinasyon değil, aynı zamanda uluslararası kongreler, sergiler ve yaratıcı endüstrilerin kalbinde yer alan bir ülke. İstanbul’un bu etkinlikle kazandığı prestij, hepimizi gururlandırıyor."



Vali Yardımcısı, "Sofralar Sanatın Evrensel Diliyle Anlatılıyor"
İstanbul Vali Yardımcısı’nın konuşması, sofraların kültürel ve sanatsal değerine dikkat çekti:
"Bu sergi, sofrayı bir yemek alanından öteye taşıyarak bir sanat eseri ve kültürel bir ritüel olarak görmemizi sağlıyor. Dünyanın dört bir yanından gelen tasarımlar, sanatın evrensel bir dil olduğunu bir kez daha hatırlatıyor."



Yaratıcılıkta Zirve, Masa Tasarım Sergisi
Sergi, İngiltere, Hindistan, Fransa ve Meksika gibi birçok ülkeden gelen tasarımcıların büyüleyici eserlerini bir araya getirerek sanatı ve tasarımı kutladı. Her bir tasarım, yalnızca estetik bir görsellik değil, aynı zamanda bir hikaye ve duyguyu yansıttı.

Türkiye’nin Geleceği Yaratıcılıkta
Masa Tasarım Sergisi, yalnızca görsel bir şölen değil, aynı zamanda Türkiye'nin kültürel gücünü ve uluslararası platformdaki yerini pekiştiren bir başarı hikayesiydi. Etkinlik, yaratıcı endüstrilerde Türkiye’nin bir marka haline gelme yolundaki kararlılığını gözler önüne seriyor. Bu tür etkinlikler, Türkiye'nin sadece kültürel değil, ekonomik anlamda da küresel bir cazibe merkezi olma hedefine katkı sağlıyor.

Sanat, yaratıcılık ve Türkiye'nin ikinci yüzyılında elde edilecek başarılar, bu vizyoner etkinliklerle şekillenmeye devam ediyor.



 Sofralar Sergisi ve Yaratıcılık Konferansı’hakkında

Türkiye’nin ilk uluslararası yaratıcılık etkinliği olan “Sofralar Sergisi Sanat ve Yaratıcılığı Kutlayalım,” üçüncü edisyonuyla 4-6 Aralık 2024 tarihlerinde Rixos Tersane İstanbul’da sanat, yaratıcılık ve ilham dolu bir program sunuyor. Bu yıl “Art of Winter – Kış ve Sanat” temasıyla düzenlenecek etkinlik, büyüleyici bir sergi olarak“Yaratıcılık Konferansı” ile katılımcılara eşsiz bir deneyim vaat ediyor.

Yaratıcılık Konferansı: Dünyaca Ünlü İsimlerden İlham

Etkinliğin öne çıkan kısmı, sektörün en saygın isimlerini bir araya getiren Yaratıcılık Konferansı Antonio Paraiso, Sarah Haywood, Vandana Mohan, Paula Rooney, Michael Cervino ve Wendy El-Khoury gibi uluslararası otoriteler, yaratıcı süreçler ve yeni trendler üzerine bilgi ve deneyimlerini paylaşıyorlar.



Konferanstan bazı dikkat çekici başlıklar

Lükste Yaratıcılık ve Sanat, Antonio Paraiso’nun sanat ve lüksün kesişimindeki yaratıcı yaklaşımları.

Etkinliklerde Küresel Yaratıcılık, Sarah Haywood ve Vandana Mohan’dan etkileyici davet tasarımı ipuçları.

Gastronomide Yaratıcılık, Michelin yıldızlı şeflerin, gastronominin etkinliklere kattığı değer üzerine panelleri.

MICE ve Sürdürülebilirlik: Geleceğin etkinlik endüstrisinde sürdürülebilir stratejiler.

Çiçek Tasarım Sanatı, Tomas De Bruyne’nin göz alıcı çiçek tasarımlarıyla ilham verici bir oturumu.

Sponsorların Gücüyle Daha Etkileyici Bir Etkinlik

Türk Hava Yolları, Rixos Tersane İstanbul, Maison Française, Karaca ve Jumbo gibi prestijli markaların sponsorluğunda düzenlenen bu etkinlik, İstanbul’un yaratıcı ve kültürel zenginliklerini dünya sahnesine taşıyor.

yilmazparlar@yahoo.com

20 Şubat 2024 Salı

Dedeman Hotel-Türk Hava Yolları'nın olduğu her yerde var olacağız-Yılmaz Parlar





  

Dedeman Hotel zincirinde Rota –Dünya Markası

 

Döneminde, şirketin gelecekteki büyüme stratejileri üzerinde çalışmalarıyla, Dedeman Hotelin başarılı bir ivme kazanmasını sağlayan,

uluslararası arenada tanınan bir marka haline getirme vizyonuyla çalışan, yenilikçi yaklaşımıyla dikkat çeken bir marka haline getiren, büyük bir değişim ve yenilenme sürecine giren tüm alanları modernize edien hotelin sektördeki konumunu güçlendiren, hotel müşterilerine unutulmaz deneyimler sunmaya devam ettiren, döneminde birçok başarıya imza atan, Dedeman Holding ortağı Banu Dedeman, şirket tarihinde ilk kez yönetim kurulu başkanlığı görevine profesyonel bir liderin atandığını, düzenlenen basın Toplantısıyla duyurdu.



 Bir hotel zincirinin marka olabilme ön koşullarına bakıldığında;

 Kusursuz Misafir Deneyimi: Her konaklama deneyimi, müşteri memnuniyetini ve sadakatini artırmalı,

Kaliteli Hizmet Standartları: Detaylara verilen önem, misafirperverlik ve her konuğa bireysel yaklaşım, Yüksek kalitede ve tutarlı hizmet sunulmalı

Benzersiz Kimlik, Benzersiz Konsept ve Tasarım: özel kılan, yenilikçi bir tasarım, markanın kendine özgü konsepti, tema veya felsefesi olmalı,

Güvenilirlik: Misafirlerin markaya güven duyması için güvenilir bir itibara sahip olunmalı,

İnovasyon: Sürekli olarak yenilikçi ve rekabetçi olabilmek için yeniliklere açık olunmalı,

Pazarlama ve Reklam: Marka bilinirliğini artırmak için etkili pazarlama ve reklam stratejileri uygulanmalı,

Sadakat Programları: Müşteri sadakatini artırmak için etkili sadakat programları sunulmalı,

Operasyonel Mükemmellik: Tüm hotellerde operasyonel mükemmellik sağlanmalı ve standartlar tutarlılıkla uygulanmalı,

Eğitim ve Gelişim: Personelin sürekli eğitimi ve gelişimi desteklenmeli ve teşvik edilmeli,

Sürdürülebilirlik: Çevresel ve toplumsal sorumluluklar ön planda tutularak sürdürülebilirlik politikaları benimsenmeli,

İyi İş İlişkileri: Tedarikçilerle, iş ortaklarıyla ve çalışanlarla sağlam ilişkiler kurulmalı,

Teknoloji Entegrasyonu: Yenilik ve modern teknoloji: Konaklama endüstrisinde modern teknolojinin kullanımı, Elektronik yönetim sistemlerinin, çevrimiçi rezervasyonun ve etkileşimli multimedya çözümlerinin varlığı, Müşteri deneyimini geliştirmek için teknolojiye yatırım yapılmalı ve sürekli olarak güncellenmeli,

Müşteri Geri Bildirimleri: Misafirlerin geri bildirimleri dikkate alınmalı ve sürekli olarak iyileştirme sağlanmalı,

Kriz Yönetimi: Beklenmedik durumlarda etkili kriz yönetimi stratejileri uygulanmalı

Toplumsal Katkı, Toplum Desteği ve Sosyal Sorumluluk:: Marka, topluma katkı sağlayan projelere ve sosyal sorumluluk faaliyetlerine destek vermeli ve katılmalı,

Kümelenme stratejisi: Bir hotel zincirinin dünyanın farklı coğrafi bölgelerinde gelişmesi ve lokasyonu, otelin tanınabilir bir dünya markası olmasına yardımcı olacaktır. Şeklinde özetlendiğinde Dedeman Ekibi Dedeman Grup ortağı, Banu Dedeman, Yönetim Kurul Başkanlığına atanan Ergün Demiray, Yönetim Kurul Başkan vekili Murat Özmestci, neler söyledi



Dedeman Otelleri: Türkiye'nin Turizmdeki Öncüsü

 2025 yılı sonuna kadar açılan ve imzalanan otel sayısını 100'e çıkarmayı ve 10 ülkede varlık göstermeyi planlıyoruz.

 Türk Hava Yolları'nın olduğu her yerde var olacağız

 Bu yıl Balkanlarda, 3-4 yıl sonra da ABD'de otel açmayı planlıyoruz. Türkiye'den ve dünyanın her yerinden yatırımcılarla iş birliği yapma vizyonumuzla ilerliyoruz.

 2024 yılına iki otel açılışı ve 6 yeni projeye imza atarak başladık

 Yıl başında Almatı ve Karabük'te otel açtık. Ocak ayında Sapanka'da, Şubat ayında Çanakkale ve Istrantsa'da otel sözleşmeleri imzaladık. 15 Şubat'ta Bakü, Batman ve Kemer'de bir günde üç sözleşme imzaladık. Antalya Kemer'de bulunan tesisimiz ile bayrağımızı yeniden dalgalandırıyoruz

 53 otelde hizmet veriyoruz.  ve yıl sonunda markaya katılan yeni otellerle birlikte 2.5 milyon misafiri ağırlamayı hedefledik.

 Sınırları yıkıyoruz, biz gençleşiyoruz, gençleri çekiyoruz. "Devlet çalışanları ve gazetecilere yüzde 25 indirim, 0-12 yaş arası çocuklara ücretsiz konaklama, 12-20 yaş arası çocuklara yüzde 30 indirim ve 20 yaş arası çocuklara yüzde 30 indirim sağlayacağız.

 Herkes yüksek eğitimli ama çalışacak insan bulamıyoruz. Yetenek havuzu oluşturmalıyız. Dedeman Akademi projesiyle bu sorunlara doğrudan çözüm sunacağız.



 Evcil hayvan otelleri açmayı planlıyoruz

 Halka arz konusunda ilerleme kaydettik. Yakın zamanda Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'na başvuruda bulunacağız.

 Benim en büyük sorumluluğum, büyük dedem Mehmet Kemal Dedeman ve dedem Murat Dedeman'ın vizyonunu 4. kuşakta da devam ettirmektir. Markamızı daha da geliştirmek için çalışıyoruz.

 Dedeman Akademiyle turizm sektörüne değer katacağız



 Basın Mensupların Sorularını cevaplama bölümünde sorumuz 

 Yerli hotel zincirleri neden dünya markası olamıyor ? Yerli otel zincirleri, Türkiye'nin turizm potansiyelinden doğan avantajlara sahip olmalarına rağmen neden dünya markası olamıyor?, Yerli hotel zincirlerinin küresel arenada başarılı olamama nedenlerin analizi.

 Verilen cevabın tarafımızdan algısı, Birinci neden, yeterli finansal kaynaklara sahip olmama durumudur. Yerli otel zincirleri, uluslararası rakiplere karşı rekabetçi performans ve dünya çapında tanınabilirlik kazanabilmek için ciddi yatırımlar yapmalıdır. Ancak, finansman konusunda sınırlı kaynaklara sahip olmak, büyüme ve gelişme fırsatlarının kısıtlanmasına yol açıyor.

 İkinci neden ise pazarlama ve markalaşmanın gecikmesidir. Uluslararası hotel zincirleri genellikle güçlü bir marka imajına sahiptir ve özellikleri tarafından ürün sembolü olarak algılanır. Ancak yerli otel zincirlerinin pazarlama ve markalaşma konusunda yeterli bir plana sahip olmaması, yaygın bir tanınırlık ve imaj oluşturabilme güçlerini kısıtlarlar.



 Üçüncü neden, kalite ve hizmet standartlarının eksiksiz bir şekilde tamamlanmasıdır. Uluslararası otel zincirleri genellikle yüksek standartlarda hizmet sunarak memnun etmeyi başarırlar. Ancak bazı yerli otel zincirleri hala kalite ve hizmet ayrıntılarındaki eksikliklerle karşılaşılabilir. Bu da müşteri açığı ve yerli hotellerin uluslararası arenada itibarını zedeler.

 Dördüncü neden, eksik eğitim ve işletme deneyimidir. Uluslararası otel zincirleri, genellikle uzun bir geçmişe ve deneyime sahip profesyonel bir yönetim ekibi tarafından idare edilir. Yerli otel zincirlerinin ise bu konuda daha az bilgi sahibi olması,

 Rekabet: Hoteller seyahat ve turizm sektöründe önemli bir rekabet içerisindedir. Dünya markası olmak için global rekabeti aşmak ve yavaş ancak sürekli bir büyüme sağlamak gerekmektedir. Bu, yerli hotel zincirlerinin küresel oyunculara karşı zorlu bir savaşla karşı karşıya kalmasını gerektirebilir.

 İnovasyon Eksikliği: Dünya markası olmak için sürekli olarak yenilikçi olmak ve müşteri ihtiyaçlarını karşılayacak yeni fikirler üretmek önemlidir. Yerli hotel zincirleri yenilikçilik konusunda bazen geride kalabilir veya bu konuda yeterince yatırım yapmamış olabilir.

 Kültür ve Dil Engeli: Kültürel farklılıklar ve dil bariyerleri, yerli hotel zincirlerinin uluslararası pazarda büyümesini de zorlaştırabilir. Yabancı turistlerin memnuniyetini sağlamak için yerli hotel zincirlerinin farklı kültürleri ve dilleri anlayabilmesi önemlidir.



 Türkiye turizminin önde gelen isimlerinden Dedeman Otelleri, sektördeki uzun geçmişi ve kaliteli hizmet anlayışıyla tanınıyor. Hem yerli hem de uluslararası turistlerin tercih ettiği Dedeman Otelleri, konforlu konaklama deneyimi ve misafirperverlikleriyle öne çıkıyor.

Dedeman Otelleri, Türkiye'nin farklı bölgelerindeki konumlarıyla zengin bir turizm yelpazesi sunuyor. Şehir otellerinden tatil köylerine, iş seyahatlerinden aile tatillerine kadar geniş bir müşteri kitlesine hitap ediyor. Her bir otelinde modern tasarımı, yüksek kalitede hizmeti ve sıcak atmosferiyle misafirlerine evlerini aratmayan bir konaklama deneyimi sunmayı hedefliyor.

Türkiye'nin turizm potansiyelini en iyi şekilde değerlendiren Dedeman Otelleri, sadece konaklama hizmeti sunmakla kalmıyor, aynı zamanda çevresel ve sosyal sorumluluklarını da önemsiyor. Sürdürülebilirlik ilkesini benimseyen otel zinciri, çevreye duyarlı uygulamalarıyla örnek oluyor ve toplumsal fayda projelerine destek veriyor.

Dedeman Hotelleri, sektördeki lider konumunu korumak için sürekli olarak yenilikçi ve kaliteli hizmet anlayışını sürdürüyor. Müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutmayı amaçlayan otel zinciri, misafirlerine unutulmaz bir konaklama deneyimi sunmak için çalışmalarına devam ediyor.

Türkiye'nin turizm sektöründeki önemli oyuncularından biri olan Dedeman Otelleri, sunduğu kaliteli hizmetler ve misafirperverliğiyle her geçen gün daha da büyüyor ve sektördeki liderliğini pekiştiriyor.

Bizde Dedeman Hotel zincirinin Dünya markası olma vizyon ve misyonuna inanıyoruz.

 yilmazparlar@yahoo.com