sanat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sanat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Haziran 2021 Cumartesi

5. Heritage İstanbul Fuar ve Konferansı-Yılmaz Parlar




   Kültürel Mirasdaki Toplumsal Yaramız

23-25 Haziran tarihleri arasında İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayında düzenlenen 5. Heritage İstanbul Fuar ve Konferansında yapılan Kültürel miras  bilgilendirme sunumlarda acı gerçekler yüreklerimizi burkdu. 



Sadece bir sağlık krizinin değil, ekonomik bir krizin ortasında olduğumuz günümüzde, ulusal ve küresel olarak iyileşmek istiyorsak kabul etmemiz ve uğraşmamız gereken toplumsal yaralarda var. Bu, hem somut hem de somut olmayan Dünya Mirasının her zamankinden daha önemli hale geldiği bir zamandır. Dünya Mirası bizi birbirimize bağlar. Geçmişten dersler sunarak bize ihtiyaç duyacağımız bakış açısını sağlar. Kültürel mirasın korunması neslimiz için çok önemlidir. Genç nesilleri çekmek için gençleri zanaat endüstrisine dahil etmek. Zanaatkarlık yoluyla geleneksel bilgi birikimini ve kültürü korumak elzemdir. 



Kültürel mirasın sürdürülebilir kentsel kalkınmadaki önemi, çeşitli düzeylerde politika çerçevelerinde giderek daha fazla kabul edilmesine rağmen, küresel ve uluslararası hedeflerin farklı yerlere nasıl indiği konusunda bir anlayış eksikliği var. 


“Geçmişe Gelecek Sağlamak” sloganıyla yola çıkan, ülkemizin tarih ve sanat varlığını korumak, saklamak ve gelecek yıllara aktarmak amacıyla TG Expo Uluslararası Fuarcılık A.Ş tarafından organize edilen, hijyenik kurallara uygun, tam kapsamlı,  kapasiteli, tüm konuları kapsayan zengin program içeren  fuar ve konferanslarla bütünlük kazanan 5’nci Heritage İstanbul zirve koruma, restorasyon, arkeoloji, müze ve kütüphanecilik sektörlerini ziyaretcilerle buluşturdu. 



5 kıtada 20 ülkede faaliyet gösteren TG Expo Uluslararası Fuarcılık A.Ş. Genel Müdürü Hasan Cem Şenel Heritage önemini vurgulayan açılış konuşmasını yaptığı fuarda; Yurt dışından 36 firma olmak üzere 131 katılımcı yer aldı. 26 oturum, miras bölümünde 21 sohbet ve 8 atölye çalışması gerçekleşti.


TG Expo Heritage Projeleri Kurucusu Osman Murat Akan, Yedi ülkenin bir araya geldiği dünyadaki en prestijli platformlardan Avrupa Miras Fuarları Herifairs ağına dâhil olduğumuzu ve Herifairs tüm katılımcılarımıza orta ve uzun vadede büyük yarar sağlayacağını, İtalya ile Türkiye arasında oluşacak işbirliklerine vesile olduklarını söyledi.



Yapılan konuşmalar oturumlar kültürel ekonomi ve kültürel miras hakkındaki akademik ve politik literatürü gözden geçirerek ve kültürel miras karmaşası kavramını geliştirerek, derinliğine genişliğine dayanan verilere ve analize genel bir bakışla çok yararlı bilgiler aktardılar. 


Sergi alanlarında, kültürel ve tarihi bilgiler aktaran miras sohbetleri ve uygulamalı atölyeler ziyaretçilerin ilgi odağı oldu.


Göze Çarpan Standlar



Fibula Fibula Mimarlık, Yelda Sinan Tanilli,  Evrim Osmanoğlu ve Burcu Aydın Uzunalan’dan aldığımız bilgiler göre, tüm müzeler ve özel koleksiyonerlere hizmet etmek üzere İstanbul’da kurulan Mimarlık Tasarım Ltd. Şirketin yakın zamanda tamamlanmış projeleri Emya AvrupanYılın Müzesi Özel Ödülünü alan Troya Müzesi, Milli Saraylar Billiur ve Cam Müzesi, CSO Müzik Müzesi, Dolmabahçe Sarayı Değerli Eşyalar Salonu, Galata Kulesi Müzesi, Tekfur Sarayı.


Sualtı kültürel miras olarak, standlarını ziyaret etdiğimiz, İstanbul üniversitesi Kültür kalıntıları koruma ana bili dalından Öğretim görevlileri Hilal Güler ve Çisil Şanlıgençler yaptıkları çalışmaları hakkında bilgilendirdiler.



Doğal Mirasa giren korunması şart olan asırlık zeytin ağaçları ile ilgili binlerce yıllardan köklerin öyküsünü ziyaretcilere sundu.


Demir Restorasyon ve Konservasyon standında ziyaretçiler için mermer taklidi workshop’u yaparak eğlenceli deneyim kazandırdı, meraklı öğrenciler ve katılımcılar yaptıkları çalışmaları alarak anılarına  bir yenisini kattı. 35 yıllık kalemkar, yıldız teknik üniversitesi  kültür varlıklarını koruma ve onarım bölümündeki öğretim görevlisi, sanatçı Emine Verim Eskiköy klasik mermer taklidini köşk kasır ve köşklerdeki mimari yapıların büyük alanlarındaki boyama tekniğini atölye ortamında daha küçük çalışma alanında çalışır kıldı. Nil Mucuk minyatür el yapımı birkaç sanatı içeren cilt örneklerinde hayran bırakdı. 


Sohbet miras bölümünde Hacı Bekir lokumları sunan 4. kuşak Leyla Celalyan yerli yabancı Hacı Bekir lokumları ile ilgili film ve enteresan haberlerden demet bir sunu gerçekleştirdi. Abdi İpekci’nin Rita Hayworth ile ilgili anekdotunun köşe yazısı gülümsetdi. Abdi İpekci Rita Hayworth ile görüşmeyi bir türlü sağlıyamaz sonunda   “İstanbul’dan Hacı Bekir lokumu getirdim” mesajı gönderir. Star bunun üzerine görüşmeyi kabul eder. Leyla Celalyan böylelikle İftihar edeceğimiz yüzyılların markasının kültürel mirasın gücünü vurguladı.

TG Expo tarafından bu yıl 5. kez düzenlenen Heritage İstanbul destekcileri, TÜRSAB, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Müzeler Genel Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kültür A.Ş. Komili, Ali Muhiddin Hacı Bekir ve  Fibula. 

Kültürel mirasın sürdürülebilir kentsel kalkınmadaki rolünden daha geniş bir misyona sahipdir.Genel olarak miras aynı zamanda ekonominin muazzam bir itici gücüdür. Turizm, uzun zamandır tüm dünyada lider veya ikinci en büyük endüstri olmuştur. Çok sayıda insanın ne zaman uzak yerlere uçmaya istekli olacağından emin olamasak da, sosyal mesafeler kolaylaştıkça ve siteler ziyaret protokolleri geliştirdiğinden, birçoğunun evlerine daha yakın olan Dünya Mirası Alanlarını ziyaret etmeye istekli olma ihtimali yüksek gelişen genel sağlık koşullarına uygundur. 

Yapılan bu başarılı, yararlı fuar ve konferans organizasyonunu takdir ediyoruz.

yilmazparlar@yahoo.com

10 Haziran 2021 Perşembe

Muse Contemporary Açıldı-Yılmaz Parlar




  Muse Contemporary Açıldı


Harika bir konumda olan Muse Contemporary,  Levent gibi İstanbul’un güzide bölgesindeki elit galerinin açılışı gerek ulusal kültüre gerekse uluslararası sanat hayatına katkı sağlıyabilecek.



Mükemmel stratejik düşünceyle  ve umut veren kararlıkla açılan, sanatı huzuru ilham eden, samimi dost atmosferli bu mekan; duayen ve genç kuşak fırça ustalarını, yetenekli heykel sanatcılarını, ayrı bir dünya olan her sanat insanını dolayısyla hayatın renklerini bir araya getirebilecek.



“Kontrast” sergisiyle  8 Haziran 2021 Salı günü sanatseverlere kapılarını açan Galerinin kurucusu ve direktörü, Ayşe Pınar Akalın önce musecontemporary.com'u dijital olarak hayata geçirmiş, ardından da Muse Contemporary Galeri’ile fiziksel olarak nitelikli program plan projeleriylede bütünlük kazandırmış. 



Sanatı hayatın eseri olarak sunmayı seçerek, Küçük yaşlardan itibaren sanata gönül veren Ayşe Pınar Akalın kültürel zenginliğini, aldığı yurt içi yurt dışı eğitimleriyle kendini geliştirmiş biri.  2013 yılından itibaren çağdaş sanat alanında çeşitli projelere imza atan, müze ve yabancı galerilere danışmanlık veren Akalın dijital ve fiziksel Muse Contemporary için yaptığımız söyleşide  “Bu iki kanalın birbirine alternatif olmadığını, farklı deneyimler sunduklarını düşünüyorum. Dijital dünya özellikle genç kuşaklar için vazgeçilmez. Öte yandan galeriler de sanatseverler için hem bir buluşma mekânı işlevi üstleniyor, hem de eserlerin önünde vakit geçirip onları daha derinden algılama fırsatı sunuyor. Muse Contemporary Galeri’nin nitelikli programlarla bölgenin sanatsal yaşamına canlılık getirmesini umuyorum.” şeklinde açıklamada bulunuyor.



Başarılı İş kadınlığı kadar sanat sevdalısı Leyla Alaton’a rastlıyoruz. Bir iş kadınının harika, bütünsel imajını her zaman yaratmayı bilen, kadınlara girişimcilik konusunda ilham perisi olan, idol, Gerçek bir iş kadını. Sanata sanatcıya sanat projelerine çok katkılarda bulunan Ruhunu insanlara açan eşsiz insanlarımızdan biri. Sanat aşığı Leyla Alaton’u bulunduğu departmanda görüntüledik.






Muse Contemporary Galeri sergi küratörü Sinan Polvan Sergi ismini “Üzüntü olmadan sevincin, umutsuzluk olmadan umudun, karanlık olmadan aydınlığın, kötü olmadan iyinin, hatta ölüm olmadan yaşamın anlamı olamaz. Zıtlık, yaratıcılıktaki bütüncül dengeyi oluşturduğundan tekdüzeliği ortadan kaldırır, sanat yapıtının heyecan verici, merak uyandırıcı, canlı, fark edilebilir, kışkırtıcı, çarpıcı olmasını sağlar. Zıtlıkları mükemmel bir uyum içinde dengeleyen ve yapıtı, yani ruhu oluşturan ise sanatçının kendisidir.” bu şekilde açıklıyor.


Sergide Ahmet Oran, Bilge Alkor, Cem Sağbil, Canan Savaş, Ebru Yılmaz Kale, Jeff Robb, Kemal Seyhan, Lithian Ricci, Mahmut Celayir, Mehrnoush Esmaeilpour, Nezih Çavuşoğlu, Rahşan Düren, Reka Nyari, Rohn Meijer, Sandra Cavdar, Sinan Polvan, Süha Derbent, Jake Michael Singer ve Wayne Maser  eserleriyle yer alıyor. 

 

Aydın Sokak No12 Kat 1 Levent adresinde bulıunan Muse Contemporary Galerideki sergi, salı- cumartesi 11:00-19:00 saatleri arasında 30 Eylül 2021 tarihine kadar sanatseverlerin ziyaretine açık olacak.


yilmazparlar@yahoo.com  

7 Haziran 2021 Pazartesi

Jokey Annenin At Ressamı Kızı-Yılmaz Parlar




 


Jokey Annenin At Ressamı Kızı

Sanatı daha ulaşılabilir hale getirmeyi amaçlayan Sanat Kolektifi Tabularasa Transnatıonal Art platformu  bünyesinde sanatcı Ayten Çağlar, yine at resmiyle ArtContact fuara katıldı.



Karacabeyli annesini at yarışlarında hiçbir erkek yarışcı geçememiş. Annenin izinden at sevgisiyle büyüyen atın tüm anotomisini inceleyen sanatcı Ayten Çağlar atı tuvale taşımış. Beste Gürsu ile sadakati, canlılığı, refahı ve asilliği sembolize eden  “At Türkün kanadıdır” projede kataloğun sayfalarındaki at resimleriyle yer almış. 

Fuarda kendisiyle yaptığımız söyleşi sohbetde “Türk halkının yaşamının önemli bir bileşeniydi atlar.  Atları başarılı bir şekilde ilk evcilleştiren Türk halklarıydı ve bu yeniliği komşu halklara da aktardı. At, Türklerin kutsal hayvanıdır. Ve evcilleştirilmesinin onuru onlara aittir. Sonuçta, onlardan başka kimse kısrak sütü veya at eti veya ondan yemekler kullanmadı. Başka hiçbir eski destanda ata bu kadar onurlu bir yer verilmedi. Başka bir dil yok Türkçedeki gibi çok eski, kapsamlı bir at yetiştiriciliği terminolojisinde. Bu bir spordan daha fazlası ve sadece ata binme sanatı hayatın ta kendisi. Hayat hızlı bir at gibi değil mi? Bu bir zafer meselesi bile değil, asıl şey hedefi görmek ve ona doğru uçuşu, yaşamın ve duyguların doluluğunu hissetmek.”

Atları betimlemeyen atları gözlemlemek ve boyamak için sık sık ahırı ziyaret eden Ayten Çağlar orijinalinden daha canlı eserleriyle atın gücünü, çabukluğunu, görkemini, güzelliğini, bağlılığını, resme bakan kimseye duyguyu hissetdiriyor ve atlara olan düşkünlüğünü kanıtlıyor. İnsan sanatının ilk nesnelerinden biri olan atlar eski çağlardan beri kutsal hayvanlardır. Yelenin altında gizlenen özgürlük unsuru her zaman dinamikdir.”



IKASD İstanbul Kültürlerarası Sanat Diyalogları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı  Beste  Gürsu’dan aldığımız bilgilere göre;   2020 yılında İKASD, BG Art Consultancy ve Collab İstanbul tarafından kurulan,  danışma kurulunda 27 ülkeden 44 sanat aktörünün yer aldığı, 10 ülkede temsilciliği bulunan, dijital mecralarda sergiler, içerikler ve çevrimiçi etkinlikler aracılığıyla sanatçıları dünyanın her yerinden sanatseverler ve sanat profesyonelleri ile bir araya getiren yeni nesil bir sanat platformu Tabularasa Transnational Art, standında göze çarpan diğer bir sanatcı Mersad Berber’di

Hırvatistan, Bosna-Hersek ve Yugoslavya sanatının son yüzyıldaki en önemli temsilcilerinden biri olan Boşnak Sanatçı Mersad berber, Yurtdışı sanat eğitimleri alan, Art and Life Gallery, Project, Production Kurucusu ve IKASD İstanbul Kültürlerarası Sanat Diyalogları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı olan Beste  Gürsu’nun  Tabularasa’da yer aldı. Hırvatistan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Dr. Ivana Zerec özellikle eserlerini görmeye Tabularasa standı ziyaret etdi.



Tabularasa Transnational Art -ArtContact İstanbul Çağdaş Sanat Fuarı Katılımcı Sanatçılardan Ayten Çağlar ve Mersad berber  yanı sıra, Abaz Hado (Arnavutluk),  Ahmet Nejat (İran), Alem Korkut (Hırvatistan), Aliye Altunbilek, Amer Hadzic (Bosnahersek), Antony Samanıego (Amerika), Aygül Akmanova Okutan (Rusya), Berke Şimşek , Cem Özkan , Damla Gök , Emrah Yücel ,Emre Yıldır / Erinç Işık ,Ezgi Sandıkçı , Ferya Kocaçınar ,Gamze Çakır, Gökçe A.Çiftçioğlu , Hale Ürkmezgil ,Harun Başakçı,Hülya Vurnal İkizgül,  Hüseyin Abdik,  Hüseyin Suna,  Ilgın Erdem,  Joseph O Idowu (Nijerya),  Kaan Baltacı, Kadir Akyol,  Levı Vıller (Suriye) , Leyla Kara, Luıgı Ballarin (İtalya), Melihat Teparıc (Bosnahersek) , Melike Kuş,  Mercan Dede , Mirza Hasanefendıc (Bosnahersek), Muhamed Kafedzıc (Bosnahersek) , Muna Al Bader (Katar),  Mustafa Sönmez ,  Neslihan Aydınlıoğlu ,  Nilüfer Tütüncü , Orhan Yalçınoğlu ,  Recep Çiftçi , Reşat Ceylan ,  Selda Dilek Bakındı,  Sema Bicik ,  Setanay Özbek ,  Souadad Al-Sigab Kandemir (Irak) ,  Suna Akkuş ,Timur Kerim İncedayı, Tülin Onat , Yasemin Öztürk , Yuhanna Vıller (Suriye), yer aldılar.

yilmazparlar@yahoo.com

28 Ekim 2020 Çarşamba

Saype-Duvarların Ötesinde Dev Eller




  


Duvarların Ötesinde Dev Eller 

Dev Fransız sanatçısı Guillaume Legros ( Saype)’nin, dağları, tarlaları süsleyen, en iyi dronlar tarafından görülebilen, devasa biyolojik olarak parçalanabilen eserlerinden, yeni projesi “Duvarların Ötesi” İstanbul’da

Dünyanın En Büyük İnsan Zinciri İstanbul’dan Geçiyor

İnsan zinciri ve insanların giderek daha fazla kendi kendilerine kapandıkları bir zamanda birlikteliği sembolize eden, çimlerde birbirine kenetlenmiş bir dizi eli püskürterek, yüzlerce metrekareyi kaplayan projesinin hedefi, Dünyadaki şehirlerin birbirine tutunmuş kolların benzer resimleri boyamak. Amaç "Birlikte Yaşamak", sınırların ötesine geçmek ve tarihin ölü olmadığını hatırlamak. 

Sokak sanatı ve kırsal sanatı (landart) birbirine bağlayan sanatsal bir hareketin sansasyonel öncüsü olarak tanınan Guillaume Legros’un  (Lakabı Saype, Say ve Peace kelimelerinden oluşturulan kısaltma), Duvarların Ötesinde (Beyond Walls) projesin İstanbul ayağı; İsviçre İstanbul Başkonsolosu Julien Thöni, Fransa İstanbul Başkonsolosu Olivier Gauvin hazır bulunduğu, Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’da gerçekleşen basın toplantısında tanıtıldı.


İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kültür A.Ş., Beşiktaş Belediyesi, Boğaziçi Üniversitesi, İsviçre Başkonsolosluğu, Institut français Turquie ve UPS'in desteğiyle gerçekleşen projenin basın toplantısında; İBB Kültür A.Ş. Kültür Etkinlikleri Müdürü Esra Koraltan, Boğaziçi Rektör Danışmanı Prof. Dr. Zafer Yenal, İsviçre İstanbul Başkonsolosu Julien Thöni, Fransa İstanbul Başkonsolosu Olivier Gauvin belediyemizden Kurumsal İlişkiler ve İletişim Direktörü Çağdaş Yıldızın konuşmalarından sonra Saype önemli mesajlar verdi. Saype’ın ‘Duvarların Ötesinde’ projesi kapsamında dünyanın en büyük insan zincirini yaratma amacıyla çıktığı yolda Paris, Andorra, Cenevre, Berlin, Ouagadougou, Yamoussoukro ve Torino gibi kentlerden sonra şimdiki durağı İstanbul 

Fikirlerin dolaşımında sanatın büyük önemi var.

İstanbul’da olmakdan duyduğu büyük onurdan söze başlayan Saype, fikirleri harekete geçirmek istediğini, değerleri, inançları paylaşmaya çalıştığını söyleyerek projeye destek verenlere teşekkür etdi.

Saype, “Fikirlerin dolaşımında sanatın büyük önemi var, dil engelinin ötesine geçiyor ve ancak sanatla gerçek bağlar kurulup yaratılabilir. İstanbul’da öyle bir dönemindeyiz ki birçok yerdeki gibi kutuplaşmalar söz konusu. Ancak beraber hareket edersek önümüzdeki sorunlarla baş edebiliriz. Çünkü her şeyiyle çok bağlantılı bir dünya içerisindeyiz. Tıpkı domino taşları gibi. O nedenle sorunlara çözüm bulmak için birlikte, ortak bir sesin oluşturduğu kimlikle hareket etmeliyiz. İnsan zinciri oluşturmak için de kenetlenen ellerden daha anlamlı bir sembol olabilir mi? Burada fiziki değil zihinsel sınırları aşmak istiyoruz ve maalesef insanlık tarihinden beri kafamızda sınırlar var" şeklinde konuştu.

Projelerin oluşmadaki şekillenmedeki fikir kaynağı ile ilgili sorumuzun anahtarı durumundaki vermek istediği mesaj ve en ilgi gören eseri yani mesajı, sorumuza aldığımız cevapla, barışcıl aktivist sanatcı olduğu  izlemini hemen gösterdi.

Bağımsızlığı, Cumhuriyeti, Devrimi Ve Demokrasiyi Kutlayan İkonik Bir Anıt

Saype'nin Afrika'ya sıçrama yapmak isteyişinin ve Ouagadougou, Ulusal Kahramanları anıtının dibindeki çalışması, amacı, bağımsızlığı, cumhuriyeti, devrimi ve demokrasiyi kutlayan ikonik bir anıtın eteğinde önemini vurgulamak.   

Burkina Faso’nun büyük bir güvenlik ve jeopolitik krizden geçtiğini, şu anda ülkenin iyimserlik, destek ve karşılıklı yardımlaşma mesajlarına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğuna inandığnı, söyledi.

Ouagadougou ve Yamoussoukro gizemleri, göçmenleri insan ticaretine ve bununla bağlantılı sömürü ve istismara karşı savunmasız kılan modern kölelik arasındaki bağlantıyı dile getirmek. 

Göçmenlerin en savunmasız ve hangi koşullarda modern köleliğe açık olduğunu vurgulamak, Köleliğin başlangıç yeri Afrika’ya odaklanmak, insan tarihinin en utanç verici zamanı hatırlatmak.     

Günümüzde seyreden, göçmenlerin insan kaçakçılığın, zorla çalıştırma ve modern köleliğe dikkat çekmek duyarlık kazandırmak savunmasızlık alanların yok olmasın sağlamak mülteciler için çarpıcı 'umut mesajı'oluşturmak.

Toplantı sonrası pandemi nedeniyle geleneksel toplu foto Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall bahçesinde çekiminden sonra basın toplantısı sona erdi.

yilmazparlar@yahoo.com


kaynak: Net Haber Ajans