23 Eylül 2022 Cuma

Ukrayna Bağımsızlık Günü -Yılmaz Parlar





 Buruk Ancak Onurla Kutlanan Bağımsızlık Günü

Ukrayna Bağımsızlık Günü 

Özgürlüğün olmadığı yerde vatan da yoktur

Tüm dünyada fiyatı olmayan Anavatanı için savaşan, uygar bir insanın ilk erdemi olan vatan sevgisi, ruhlarında uyum ve özgürlük sevgisi hüküm süren Ukraynalılar, Bağımsızlık Günü'nü kutlama konusunda büyük bir coşku dile getirdiler. Cesaretleri ve özgürlüğe bağlılıklarıyla Dünyaya ilham verdiler…



Ukrayna İstanbul Başkonsolosluğu 24 Ağustos Ukrayna Bağımsızlık Günü kapsamında 21 Eylül 2022 Çarşamba günü Yenibosna Pulman Hotelde bir resepsiyon verdi.

Ukrayna İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskyi Eşi Ludmila Nedilskyi konukları karşıladılar. Etkinliğe Başda Ekümenik Patrik I. Bartholomeos, İstanbul yabancı Konsoloslar ve temsilcileri, iş,siyaset dünyası önemli isimleri olmak üzere Ukrayna vatadaşları katıldılar.



Şehitlere saygı duruşu ve iki ülkenin Milli marşları çalınması sonrası Igor Pasynchuk’un sunuculuğu üstlendiği program başladı. Kısa bir gece tanıtım konuşmasında sonra Igor Pasynchuk açılış konuşması için Başkonsolos Roman Nedilskyi’yi davet etdi.

Başkonsolos Roman Nedilskyi “Bu mesajımız dünyaya bir mesajdır; Yüce Ukrayna’dan başları dimdik tutan Ukrayna’lıların mesajıdır.” Dediği için konuşma metnini tam veriyoruz.



Başkonsolos Roman Nedilskyi “Nerede olursak olalım, nerede yaşarsak yaşayalım, Ukraynalı olduğumuzdan ve ülkemizi canımız pahasına savunmaya hazır olduğumuzdan sonsuz gurur duyuyoruz.


Bazıları, bu yılın Şubat ayında, Ukrayna'nın 72 saat, 48 veya belki de 24 saat içinde düşeceğini düşünüyordu. Hayır... Düşmanın gözlerine bakmaktan korkmadık.



Boyun eğmeyen Ukrayna halkı, bu adaletsiz, kanlı, terör savaşını zaten kazandı. Tüm dünya Ukrayna'yı, bizim cesaretimizi ve kahramanlarımızı tanıdı. Gelişen ülkemizde özgürce bağımsızca yaşamak arzumuz ve hakkımızda hiçbir şüphe yoktur. 


Ukrayna kendini bağımsız bir devlet olarak dünyaya tanıttı; Ukrayna markası özgürlük için mücadelenin sembolü haline geldi.


Topraklarımızı çok yakında işgalcilerden temizleyeceğimize ve hiç kimsenin bir daha aklında bile olsa Ukrayna'nın iradesine ve özgürlüğüne tecavüz edemeyeceğine izin vermeyeceğimize inanıyoruz. 

Ukrayna'nın geçici olarak işgal edilen Kırım'ımıza, Kherson'a, Donbass'a tüm bölgelerimize çok yakında Ukrayna devlet bayrağını dikeceğiz. 


Buça ve Irpin, Izyum ve Mariupol’daki kurbanlar, Ukrayna’lıların durdrulamayacağı, aksi takdirde bizi yok edeceklerinin apaçık bir göstergesidir. 


Düşmanımız, Ukrayna halkının soykırımını gerçekleştirmeyi hedefleyip terör ve kanlı yöntemlerle sadece insancıl hukuku ihlal etmekle kalmıyor, aynı zamanda insanlık dışı ve insanlık kavramının ötesindedir. İşkencelere maruz kalan siviller, öldürülen çocuklar, yok edilen kritik altyapımız, bütün bunlar sadece savaş hareketlrinin sonuçları değil, bunlar Ukrayna’yı ve Ukrayna’ya ait her şeyin bilerek bitirmesidir. 



Bu nedenle, Zafer tek seçeneğimizdir; düşmana karşı bir zafer, iyi ile kötü arasındaki mücadelede karanlığa karşı aydınlığın zaferidir. 


Türkiye’nin Cumhurbaşkanına, Hükümetine, Meclisine, tüm Yüce Türk Milletine, belediyelerin yetkililerine ve Ukrayna toplumuna desteklerinden dolayı teşekkür etmek istiyorum. 


Ekümenik Patrikhane'nin ve Ekümenik Patrik Bartholomew Hazretleri'nin desteği bizim için çok önemlidir. "Sizinle birlikteyiz, sizin için dua ediyorum" - Ekümenik Patrik Hazretleri'nin bu sözleri savaşın ilk günlerinden Zaferimize kadar yüreklerimize kazınmıştır! 


Sayın meslektaşlarım, İstanbul'da görevli Başkonsoloslarım, dostlarım! Savaşın ilk günlerinde ülkemi, beni ve meslektaşlarımı desteklediniz. Karadeniz Ekonomik İş Birliği Örgütü (KEİ) Genel Sekreteri Büyükelçi Sayın L. Comanescu'ya ve bu uluslararası örgütün Sekreteryasına yapıcı işbirliği için teşekkür ederim.


Destekleriniz için herkese teşekkür ederim! Gelecekte de Ukrayna'yı desteklemeye devam etmenizi çağırıyorum. Sizlerden en çok beklediğimiz budur! 


Ukrayna bugüne kadar topraklarının 3.000 km'den fazlasını kurtardı, karşı saldırı başarıyla devam ediyor. Ukrayna Silahlı Kuvvetleri ve Ukrayna halkı, dünyaya kahramanlık destanı, profesyonellik, demokratik değerlere ve özgürlüğe bağımlılığı göstermektedir. 



Ancak bugün itibariyle, nihai zaferimiz için, ortak zaferimiz için sürekli desteğinize ihtiyacımız var. Çünkü Ukrayna'daki savaş, dünya düzenine ve küresel güvenlik sistemine büyük bir tehdit oluşturmaktadır. İşgalcilere gerekli yanıtı birlikte vermeliyiz ve veriyoruz; çünkü insanlık, dökülen her damla kanın, kaybedilen her yaşamın değerini biliyor. Ukrayna'nın zaferinden sonra, dünya güvenliğini sağlamak ve trajedinin tekrarlanmasını engellemek için tüm hataları dikkate alarak uluslararası mekanizmalar üzerinde çalışmaya devam etmeliyiz. Çocuklarımız savaşların trajedilerine tanık olmayı hak etmiyor. Onlar uğuruna bunu değiştirmeliyiz. 


Ukrayna'nın zaferine inanıyoruz! Direniyoruz ve düzeni koruyoruz!

Yaşasın Ukrayna – Slava Ukraini!” sözleri sonrası yardım amaçlı piyano ve keman konser dinletisinin ardından Geleneksel Bağımsızlık kutlama Pastası Başkonsolos Roman Nedilskyi Eşi Ludmila Nedilskyi tarafından kesildi.


Resepsiyondaki foto sergileri ilgiyle izlendi. Genelde bayan askerlerin çoğunluğu olan Ukrayna ordusu aslında zarifliği, barışı temsil eden resim ilgimizi çekdi. Konukları görüntüledik.

Nadya Yaşenko bize Yenibosna Pulman Hotel sahibi eski İSTTA İstanbul Turizm Derneği Başkanı, Yönetim Kurul üyesi Bülent Saruhan Saraylı’yı Savaş dolayısıyla aileleriyle Türkiye’ye sığınan 500 kişiyi 6 ay boyunca Konaklandırdığı Günde üç öğün yemek yedirdiğini ve bazı Hastane gibi masrafları karşıladığını söylediğinde inanılmaz takdir ve saygımız kazandırdı. F/B Manager Okan Gül’ü yanımıza çağırdı. Okan Gül bize insanlık gereği ellerinden geleni yaptıklarını mütevazi bir şekilde dile getirdi.


Ülke 1991 yılında bağımsızlığını kazanmış olsa da, Rusya ülkeye saldırmaya devam ettiği için hala tam bağımsız değil. Rusya, Ukrayna demokrasisini baltalamak için elinden geleni yapıyor. Ancak Ukrayna vatandaşları, güçlerini yeniden kazanmak için çeşitli risklere rağmen. ”Özgürlüğün olmadığı yerde vatan da yoktur” diyerek kahramanlar yaratıyor.



Ukrayna Bağımsızlık Günü Tarihi


Sovyetler Birliği 1990'larda dağıldı ve 16 Temmuz 1990'da Ukrayna hükümeti devlet egemenliğini ilan etti. Bir yıl sonra, 16 Temmuz Ukrayna Bağımsızlık Günü olarak onurlandırıldı. Ağustos 1991'de Sovyetler Birliği'nde komünist yönetimi yeniden kurmak için bir darbe oldu, ancak başarısız oldu. Darbe girişimi sonucunda Sovyet hükümetine dönüş korkuları arttı ve halk milletvekilleri Ukrayna bayrağını Verkhovna Rada'nın oturum salonuna getirdiler. 24 Ağustos'ta Ukrayna parlamentosu Ukrayna Bağımsızlık Yasasını kabul etti ve Verkhovna Rada'nın binasında sarı ve mavi bir bayrak belirdi.

Ukrayna bayrağının derin bir tarihi geleneği vardır. 20. yüzyılda, 1917 ve 1920 yılları arasında Ukrayna Halk Cumhuriyeti'nin ulusal bayrağı haline geldi, ancak Sovyet rejimi altında yasaklandı ve bağımsızlık hareketinin bir sembolü haline geldi. Deklarasyonun koşulu, 1 Aralık 1991'de ulusal bir referandumun yapılması gerektiğiydi ve Ukrayna'nın doğu ve batı olarak ikiye ayrılabileceğine dair korkular vardı. Seçmenlerin %80'inden fazlası bağımsızlık lehinde oy kullanırken, %92'si evet oyu kullandı. Haziran 1992'de parlamento yasama değişikliği için oy kullandı ve 16 Temmuz'un yerini Ukrayna'nın Bağımsızlık Günü olarak 24 Ağustos aldı


 Kaderi zor ülke olan Ukrayna’nın Bağımsızlık Günü kutlu olsun diyoruz.

yilmazparlar@yahoo.com

5 Eylül 2022 Pazartesi

Eyüpsultan Belediyesi ve Tarım 4.0 -Yılmaz Parlar





  Eyüpsultan Belediyesi ve Tarım 4.0 

Eyüpsultan Belediyesi  ve Yeni Arayışlar Platformu Derneği birlikde düzenledikleri “Tarımsal Projeler”Toplantı ile Belediyenin hayata geçirdiği Tarım 4.0 Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Ekolojik Yaşam Çiftliği tanıtıldı. 



Bir dizi küresel eğilim gıda güvenliğini, yoksulluğu ve gıda ve tarım sistemlerinin genel sürdürülebilirliğini etkilemektedir. Demografik özellikler, Doğal kaynak kıtlığı, İklim değişikliği ve Gıda atıkları gibi.

Tarım 4.0 Tarım Teknolojisinin Raporlara bakıldığında talebin sürekli artması, 2050 yılına kadar yüzde 70 daha fazla gıda üretmemiz gerekeceği belirtiliyor. Bu arada, tarımın küresel GSYİH'daki payı yüzde 3'e geriledi, bu da on yıllar önceki katkısının üçte biri oldu. Dünya çapında yaklaşık bir milyar kadar açlık çeken insan 2030 yılına kadar hala yetersiz beslenecek. Gerçek şu ki, son zamanlarda endüstride çok az yenilik gerçekleşti 




Belediyenin hayata geçirdiği Tarım 4.0 Politikaları Uygulama projeleri ne sağlıyacak

İstanbul'daki tarım alanların da katma değeri artırmak, teknoloji destekli kalkınmayı ve sürdürülebilirliği hedefleyen pilot çalışmalar yapmak, Türkiye'nin Tarım 4.0 sürecine entegrasyonunu sağlayacak politika ve uygulamaları geliştirmek, tarım sektöründe bilgi yoğunluğu yüksek hizmet ve mal üretimini sağlamak amacıyla tasarlanan proje kapsamında çiftçilere yönelik Tarım 4.0 azaltılmış toprak işleme ve kompost eğitim çalışmaları, Tarım 4.0 ve veri temelli uygulama eğitimleri, kentsel tarım ve permakültür eğitimleri ile girişimcilik eğitimleri ve mentorluk desteği verilecek. 

Tarımın Önemine bakıldığında; Tarımın Önemi Tarım, insanın gıda, barınma ve giyim gibi temel ihtiyaçlarının kaynağıdır.

Tarım, tarımsal endüstriler ve bazı tarım dışı endüstriler için hammadde sağlar. Hastalık ve hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar veya ilaçlar tarımdan elde edilir. Tarım, gıda üretimi yoluyla açlığın ve yetersiz beslenmenin azaltılmasını da mümkün kılmıştır. Tarım, yerel veya uluslararası gıda güvenliğini sağlar. Doğru teknoloji ve teknik bilgi ile tarım alternatif bir enerji kaynağı olabilir, örneğin biyo-yakıt, vs.Tarım, doğru şekilde yapıldığında yoksulluğu azaltabilir. 



Tarımın Ekonomik Önemi ise Tarım, ülkelerin ekonomik omurgasıdır veya ekonomisine katkıda bulunur.

Tarım sektörü sadece ulusal düzeyde değil, uluslararası düzeyde de önemlidir. Tarım ve sanayi sektörlerinin dengeli büyüme için önemlidir. Enflasyonu düşürmek için Tarımsal Kalkınma şart: Tarım sektöründeki büyüme hızının düşük olması, ülkede gıda, sebze ve diğer temel hammadde kıtlığını beraberinde getiriyor. Temel ihtiyaç maddelerinin fiyatları yükselir. Tarım sektörünün üretimindeki yavaşlama veya düşüş, enflasyonist baskı oluşturmakta ve ülkenin ekonomik yapısını zayıflatır


Tarım ürünleri veya tarımsal ekipman ihracatından elde edilen döviz, belirli bir ülkenin satın alma gücüne katkıda bulunur. Bu, ülkelerin olumsuz ödemeler dengesinin azaltılmasına ve döviz tasarrufuna yardımcı olur.

Tarım teknolojisi ve uzmanlığı yüksek olan ülkeler, tarım teknolojisi veya tarım uzmanlığı daha az olan ülkelere tarım hizmeti vererek döviz kazanmaktadır.

Tarımdan elde edilen gelirler, herhangi bir ülke ekonomisinin diğer sektörlerinin geliştirilmesinde kullanılabilir.

Tarım, iş arayanlara iş imkanı sağlamaktadır. Bu nedenle, tarım çalışan nüfusun çoğunun geçimlerini sağlayan bir mesleğidir. 

Tarım, çiftçiler, tarımsal endüstriler ve hatta hükümet için bir gelir kaynağıdır.

Tarımın birçok iş fırsatı ve yatırım fırsatı vardır



Bu sebeple Eyüpsultan Belediyesinin bu projesi örnek teşkil ederek Tüm yurtda tarımsal kalkınma sağlıyacakdır. 


Eyüpsultan Belediye Başkanı Deniz Köken, “Gelecek toprakta ve buradan çıkacak ürünlerde. Biz topraktan çıkana muhtacız ve doğru kullanmak zorundayız. Üniversiteler, araştırma kurumları burada çalışma yapabilirler. Susuz tarıma nasıl ulaşılabileceği ile ilgili veriler buradan daha rahat elde edilebilir. Öte yandan dünyada kim bu alanda iyi durumda ise onların da buraya gelip projeye destek olabileceğine ve üstelik karşılıklı fikir alışverişinde bulunabileceğimizi de düşünüyorum” açıklamalarda bulundu 


Basın mensupları, Tarım 4.0 Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Ekolojik Yaşam Çiftliği gezdirildi bilgilendirildi.


Başkan Deniz Köken, “Bu merkezle kendini geliştirmeye çalışan gençleri yakalamak ve bir farkındalık oluşturmak istiyoruz. Bu işe, “İstanbul’da bu iş nasıl yapılabilir”i, kısıtlı imkanlarla nelerin ortaya çıkabileceğini göstermek için başladık. Gelecek toprakta ve buradan çıkacak ürünlerde. Biz topraktan çıkana muhtacız ve bunu doğru kullanmak zorundayız. Tarım milli bir meseledir. Yeni neslin tarımla ilgili gelecekte çok iyi yerlere geleceğine inanıyorum. Siz değerli basın mensupları bugün buraya geldiniz eve umutlarla gideceksiniz. Umut, güven ve inanç bir aradaysa ortaya güzel şeylerin çıkacağına inanıyoruz.”dedi


Basın buluşmasında Türkiye'de İş Dünyası dergisi Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak tarafından Eyüp Sultan Belediye Başkanı Deniz Köken’e sürdürülebilir tarıma vermiş olduğu destek ve katkılardan ötürü teşekkür plaketi takdim edildi. 


yilmazparlar@yahoo.com

22 Temmuz 2022 Cuma

KKTC 20 Temmuz “Özgürlük Bizim Karakterimiz”-Yılmaz Parlar





 KKTC 20 Temmuz “Özgürlük Bizim Karakterimiz”

Türk Ulusunun Barış ve özgürlük için verdiği mücadelenin sembolü olan 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı 48'inci yıl dönümü münasebetiyle Yıldız Park, Çadır Köşkde verilen resepsiyonda, KKTC İstanbul Başkonsolosu Seniha Birand Çınar yaptığı konuşmasının bir bölümünde geçirdiği, Atatürk’ümüzün vecizesi “Özgürlük Bizim Karakterimiz” sözüyle günün mana ve öneminin özünü dile getirdi. 




Vatan parçası Kıbrıs, 1571 tarihinden önce; Donanmamızın, ticaret gemilerimizin, Akdeniz’de açılmasını engellemeye çalışan, taciz eden, soyan, yakan, Korsan Adası olarak ismi geçen, Kıbrıs’ın kıyılarında yerleşen korsanlar için Kıbrıs’a sefer düzenlenerek ve 80.000 şehit verilerek 1571 de Venediklilerden alınmıştı.



1571 den beri Türklüğünü kaybetmeyen var olma ve yaşam mücadelesi veren Kıbrıs Barış Harekâtına kadar, her gece diken üzerinde yatan Kıbrıslılar 20 Temmuz 1974 yılına kadar çok sancılı günler geçirdi. 


20 Temmuz, zulme son verilen, Kıbrıs Türk halkının istiklalini kazandığı ve adaya barışın geldiği kurtuluş günüdür. Kıbrıs Türk’ünün dayanışması ve mücadele ruhunun canlandırıldığı gündür, Türkiye ile sağlam bağların pekiştirildiği gündür, Tüm Dünya’ya Kıbrıs Türk’ünün Türk halkının duruşunu gösterme günüdür. Yiğitlik destanı yazanların günüdür. 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı Kıbrıs Türklerinin gerçek bir soykırımdan Kurtarılarak yeniden hayat buldukları gündür.


 

Bugün Yavru Vatan, Ana vatan dan sonra Mavi Vatan şeklinde birlikteliğimizi ifade eden kavramdan söz ederken, Bölgede bulunan doğalgaz rezervleri ile yeniden dünya gündemine oturan Kıbrıs ve Türkiye için Mavi Vatan oluşumu özgürlük sayesindedir.

Mavi vatan, Doğu Akdeniz’deki Kıbrıs adası etrafında eşit hak sahibi olunan doğal kaynaklara Anavatan Türkiye ile birlikte sahip çıkma kararlığı, bağları kuvvetlendiren, ulusal çıkarların korunmasında, hak ve hukukun müdafaasında çok önemli bir stratejik boyut kazandırdı. 

Özetle; Eğitimli, zeki, karakterli, çalışkan, Ana vatanına bağlı Kıbrıs Türkünün özgürlüğünü, haklarını koruma mücadelesi verme kararlılığını hukuku tanımıyan ülkelere bildirme günüdür 20 Temmuz.. 



20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı'nın 48. Yıldönümü vesilesi ile Yıldız Parkı Çadır Köşk'te, KKTC İstanbul Başkonsolosu Seniha Birand Çınar ile Kıbrıs Türk Kültür Derneği Başkanı Zehra Bilge Eray'ın Ev Sahipliğinde bir resepsiyon düzenlendi.

Gerçekleşen Resepsiyona 1 Ordu Komutanı Korgeneral Kemal Yeni başda olmak üzere yüksek rütbeli, Generaller, Amiraller, subaylar, Türkiye Muharip Gaziler Derneği İstanbul Şubesi Dernek Başkanı Gazi Ahmet Kendigel ve Gaziler, Türk-Kuzey Kıbrıs Türk Ticaret Odası Derneği (TKKTTOD) Başkanı  Prof. Dr. Uğur Özgöker başda olmak üzere STK Başkanları, Temsilcileri, İstanbul ilçe Belediye Başkanları, seçkin davetliler katıldılar.



Hiç tereddüt etmeden mücadelede canlarını ortaya koyan aziz şehitlere, Atamıza saygı duruşu ve İstiklal marşı sonrası, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar mesajıyla, Türk Kültür Derneği Başkanı Zehra Bilge Eray, KKTC İstanbul Başkonsolosu Seniha Birand Çınar ve İstanbul Vali Yardımcısı Özlem Bozkurt Gevrek yaptıkları konuşmalarıyla, Kıbrıs’ın tarih derinliklerinden günümüze acılı tarihi gözler önüne sererek ufuk turu atdırdılar. Şehit ve Gazilere sevgi, saygı, minnet ve şükran ifadeleri dile getiren konuşma yaptılar

KTKD İstanbul Şubesi Yönetim Kurul Başkanı Zehra Bilge Eray, mutlu barış Harekatının neden yapıldığını anlamak, anlatmak, ve unutmayıp unutturmamak için 1974 öncesi Kıbrıs’ta yaşananları Hafızaları tazeleyen tarihi bilgileriyle konuşma yaptı…



 

Konuşma özetle;

1571 Yılında  Osmanlı İmparatotluğu Tarafından  Fethedilen, Türk vatanı olan Kıbrıs, Osmanlı imparatorluğunun  zayıflaması sonucu 1878 de İngiliz sömürge idaresine geçmesi,

Rumların  İngiliz sömürge yönetimine ve İngilizlere saldırılarda bulunmaları, Asıl hedeflerinin planlarının ENOSİS için en büyük engel olarak gördükleri  Kıbrıs ‘taki Türk toplumu katledilmesi, İngilizleri adadan kovmak ENOSİS’ i  ilan etmeleri,  

1950 li yıllarında dünya devletlerinin gözü önünde devam eden saldırıları, 

1 Nisan 1955 yılında Tethiş örgütü EOKA yı  kurarak saldırılarına başlaması,   

1957-1958  yıllarında arttırılarak adada Türkler için  yaşam şartları dayanılmaz hale gelmesi,

1959-1960 Londra ve Zürih antlaşmaları sonunda 1960 yılında  Türklerin ve Rumların aynı hakları kazandığı bağımsız KIBRIS Cumhuriyeti Kurulması,

1960 yılı Barış yılı olması,

21 Aralık 1963 akşamı Akridas Katliam planını uygulamaya başlamaları,

1963-1974 arasında 11 yıl devam eden açık hava hapishaneliği müddetinde Türkler baskı ve zülüm görmeleri, 

1974 katliam planı ile 15 temmuz 1974 sabahı saldırıya geçmeleri ve nihayet Zehra Bilge Eray, 20 temmuz 1974 Barış harekatın başlama sebebi gibi gelinen noktayı duygusal olarak hatırlatdı.

İstanbul Başkonsolosu Seniha Birand Çınar, “20 Temmuz 1974 Birçok bakımdan önem arz eden bir taştır. Sadece Kıbrıslı Türklere değil, Kıbrıslı rumlara da barış getirmiş olan garantili Türkiye'mizin cesaret ve kararlılıkla gerçekleştirdiği meşru ve hukuki bir durumdur.

Bugün, Kıbrıs Türk halkının, Adanın 1878 de İngiliz müdahalesini devriyle başlayan 100 yıllık Türk Atatürkçülük mücadelesinin dönüm noktası. Bugün ayrıca Kıbrıs Türk halkının   esaretin son bulduğu ve özgürlüğüne kavuştuğu gündür. Anavatan Türkiye’mizin kıymetli devlet yetkilileri, kahraman gazi kıymetli vatandaşlarım, yürekleri Kıbrıs için  atan siz değerli dostlarımız bu anlamda günümüz sizlerle kutluyor olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz  



Kıbrıs'a barış ve özgürlük içerisinde onurlu ve saygın bir yaşam süreci benim diye bu mücadeleyi vermiş olan aziz şehitlerimiz, toplum liderimizi Rahmet ve minnetle anıyorum. Her daim yanımızda olan Anavatanımız Türkiye ve gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi “Özgürlük bizim karakterimiz.” Kıbrıs Türk halkı anavatan Türkiye'nin de sarsılmaz desteği ile ilelebet bu karakterine yakışır şekilde barış ve özgürlük bayramını en içten dileklerimle kutluyorum.”  Şeklinde duygularını ifade etdi.

Kıbrıs'taki soydaşlarımızın maruz kaldığı insanlık dışı zulmü sonlandırmak amacıyla kahraman ordumuz tarafından gerçekleştirilen barış harekatı'nın üzerinden tam 48 yıl geçtiğini söyleyen İstanbul Vali Yardımcısı Özlem Bozkurt Gevrek “Bu harekat ile adadaki türk halkının uğradığı zulüm ve baskılar ortadan kaldırıldı. Adadaki haklarımızı ve varlığımızı dikkate almayanlar, şanlı tarihimizin her sayfasında yazdığı gibi o gün de hakettikleri cevabı aldılar. Türkiye Cumhuriyeti geçmişte olduğu gibi bugün de yarın da kıbrıs'ın barış ve esenliğin en büyük teminatı olmaya devam edecektir”dedi 

Mavi Vatan Sevdamız.


Vali Yardımcısı Gevrek, “Kıbrıs akdeniz'deki varlığımızın, egemenliğimizin sembolü mü? Barbaros Hayrettin Paşa'dan, Kılıç Ali Paşa'ya, Lala Mustafa Paşa'dan Günümüze Deryalara Sığmayan Mavi Vatan Sevdamız. Her Karışı Şehitlerimizin Kanlarıyla sulanmış vatan toprağımız Kıbrıs, ebediyete kadar, bağımsız ve egemen olarak kalacakdır. Şehitlerimizin aziz hatıralarınından ve uluslararası hukuktan aldığımız güçle Kıbrıs'ın geleceğe umutla bakması, güven ve huzur içinde yaşaması için mücadelemiz kararlılıkla sürecektir.”şeklinde ifade etdi

Resepsiyon klasik konser eşliğinde sohbetlerle son buldu.


yilmazparlar@yahoo.com

27 Haziran 2022 Pazartesi

Turizm Amiral Gemisi SKAL Gurur Gecesi-Yılmaz Parlar





  Turizm Amiral Gemisi SKAL Gurur Gecesi



Türkiye turizmin evrimini belirleyen faktörlerde büyük payı olan  SKAL International İstanbul Kulübü üyelerine, vefasını gösterirken 66. Kuruluş Yıldönümününde birliktelik sergilendi.



Turizm sektöründe en güvenilir ses, SKAL International İstanbul Kulübü, kuruluşunun 66. yıl dönümünde, SKAL International Dünya Başkanı Burçin Türkkan başta olmak üzere, Geçmiş dönem Dünya Başkanları Hülya Aslantaş, Salih Çene’nin katıldığı “Gurur Balosu” JW Marriott Hotel İstanbul Marmara Sea’da gerçekleşti.



SKAL International Dünya Başkanı ve Geçmiş Dönem Dünya Başkanları, SKAL Federasyonları Yönetim Kurulu ve Türkiye’deki SKAL Kulüplerinin Başkanları, SKAL İnternational PR Direktörü Annette Cardenas, SKAL İstanbul Kulübü Başkanı Can Arınel ve Yönetim Kurulu’nun birlikteliği ile Geleneksel Ritueli ile başlayan



Gecede yönetim kurul üyesi Mustafa Devrim Yalçın konukları takdim etdi.



Dünya Başkanı Burçin Türkkan Konuşmasının en önemli manidar sözü “Atatürk’e minnet borçluyuz. Onun sayesinde Amerika’da yaşayan bir Türk kadını olarak sesimizi dünyaya duyuruyoruz” yoğun alkış aldı. 



SKAL İstanbul Kulübü Başkanı Can Arınel 66. yıl Gurur Balosunda yaptığı açılış konuşmasında; 66 yıldır, dostluk ve iyi niyeti ön plana alan sektörel ilişkiler geliştirilmesi için çalıştıklarını die getiren Başkan Arınel, 83 ülkede, 354 kulüp ve 15.000’i aşkın üyeyi kapsayan SKAL International çatısı altında, en büyük SKAL kulüplerinden biri olarak Türk ve dünya turizmi için hizmet vermekten onur duyduklarını belirtti. 



Can Arınel “Ülkemize güveniyor ve turizmin kültürler arası köprüleri kurarak, gelecekte de barış ve kardeşlik ortamını oluşturacağına inanıyoruz. Turizmin sadece ekonomik değer yaratarak değil, toplumun sosyal ve kültürel yapısına etkilerinin önemini de görüyor, ülkemizin yarınlarının güvencesi olduğunu her fırsatta vurguluyoruz.



SKAL International Kulübü, dünya turizm profesyonellerinin, küresel turizmi ve arkadaşlığı yaymaya çalıştığı, uluslararası en yaygın ve en köklü turizm sivil toplum örgütüdür. Küresel çapta seyahat ve turizm endüstrisindeki tüm sektörleri bünyesinde toplayan dünyadaki tek organizasyondur. Misyonu; profesyonelliği, dostluklar ve liderlikle geliştirmek ve bu özelliği azami kullanarak “güvenilir ve sorumlu bir Turizm Endüstrisi” için çalışmaktır. Şeklinde SKAL Tarihini içine alan ufuk turu attıran konuşmasını sürdürdü.



SKALİTE Hakkında Can Arınel; 


 SKALİTE ile sektöre yön veriyoruz


“SKAL International İstanbul, salt hacmi ile değil, gerçekleştirdiği yaratıcı projeleri ile faaliyetlerini aralıksız sürdürerek, Türk turizmine katkıda bulunmaktadır. SKAL International İstanbul, ilk kez 1998 yılında başlattığı SKALİTE “Turizmde Kalite” ödülleriyle turizme yeni bir yaklaşım kazandırmıştır. Bu alandaki çalışmaları kalite üzerine yoğunlaştırarak gelenekselleştirdiğimiz SKALİTE ödülleriyle her yıl düzenli olarak turizm profesyonellerinin başarılarını kutlamaya devam ediyoruz.  66 yıldır “barış ve dostluk için turizm” ana fikriyle çalışmalarımızı kesintisiz sürdürüyoruz.”dedi



Gecede Yeni üyelerin yemin töreni de yapılarak, rozetleri takıldı. Gecenin sponsor olan JW Marriott İstanbul Marmara Sea Genel Müdürü Volkan Öztürkler, Artisan MGallery Genel Müdürü Bozkurt Atabek, İzzet Yakar Müzik Hizmetleri Yakar Allevici’ye teşekkür edildi. 

SKAL İstanbul 66. yıl pastası kesimiyle gece son buldu.


yilmazparlar@yahoo.com